Merhaba Taraklı;
Sana 1970 yılının şubat ayında “ ELVEDA” demek zorunda kalmıştım. İlkokul 4. Sınıf öğrencisi olarak okul hayatımın ikinci yarısını KOCAMAN ŞEHİR “ İSTANBUL ’un BAKIRKÖY ’ ilçesinde okumak üzere.
Öncelikle bu yazıyı kaleme alan ben kimim diye yazıya başlamam gerekiyor. Taraklımızın lakapları ile ünlü ailelerden birisi “ SIRRILAR” ailesinin torunuyum. “Allah rahmet eylesin” Sırrı Kazımın kardeşi Sırrı Hafız Hasanın torunu, semerci Sırrı Selahattin’in oğluyum.
45 yıl öncesinde Sevgili okul müdürüm Zeki Kılıç Keser, sınıf öğretmenim Melahat hoca ve sevgili sınıf arkadaşlarım Sinek kovanların Hamit Kıratlı, Alaattin Kıratlı, Şakirlerin Halil Giden, Yedi kızların İsmail Akdoğan, Ali Yenerlerin Hasan Yener, Keşkapan’ların Tevfik ve Kaymazların Kadriye Kaymaz, rahmetli İzzettin, Kadir Gezer v.b bütün arkadaşlarıma veda etmek zorunda kalmıştım.
“İSTANBUL” bütün heybetiyle 10 yaşındaki Mustafa’nın omuzlarına binmişti. Taraklı’da fakirlikten dolayı Yusuf Bey mahallesinden çarşıya kamış taşıyan, daha sonra dükkânın karşısındaki dut ağaçının altında bu kamışları parçalayarak babasına yardım etmek zorunda olan Mustafa’nın önünde şimdiki zorluklar çok farklıydı.
İstanbul’da bir oda, mutfak ve WC’den oluRHABAşan kapıcılık yaşamında görevim apartmanda oturanların alışverişlerini yapmak Mustafa’nın işi olmuştu. Bir göz odada bir yatağın başucunda anne – babanın, ayak ucunda Mustafa’nın yattığı, kardeşim Bayramın Hala ve eniştelerin baktığı zor yıllar. Bütün bu zor yıllar sonunda başarı Makine Mühendisi olarak geldi. Tırnaklayarak, mücadele ederek. Daha sonra iş hayatı başladı sonra evlilik hayatı derken koskoca 45 yıl geldi geçti. Bu süreçte “Taraklı” sadece rahmetli Hasan dedem ve ağbim hasanın mezar ziyaretleri için gelip gittiğim çocukluk anılarımın olduğu bir yer olarak kaldı.
2013 yılının Ekim ayında yenilenebilir enerji projeleri için Belediye Başkanımız sevgili Tacettin Bey ’i ziyaretimizde Taraklı’ da yapılmakta olan bir jeotermal tesisin yönetim kurulu başkanı ile görüşmemde bu projede benimde bulunmam gerektiğini ortaya koydu. Yapmış oldukları bu büyük projede buranın çocuğu olarak katkı koymam gerektiğini, bunun benim doğduğum topraklara karşı görevim olduğunu bildirdiler.
2014 yılının Ocak ayında b u projede başlayan iş hayatı ile tekrar TARAKLIYA MERHABA dedim. Tekrar “ ELVADA “ var mı derseniz Yusuf Bey Mahallesi aile kabristanında başlayacak kabir hayatına kadar Allah izin verirse “ HAYIR “ diyorum.
Bazılarınız belki sadece iş hayatım nedeniyle Taraklı’ya geldiğimi düşünebilir. Evet; yaşamımı devam ettirmem için bir iş hayatım olması gerekmektedir fakat benim 45 yıl önce sevdiğim bu topraklardan ayrılmama sebep olan nedenler yaşanmasın, Taraklı göç veren değil göç alan bir yer olması için, layık olduğu güzelliklere kavuşması için, Taraklı’ya hizmette bir tuğlada koyarak sıla –ı rahim olarak bu topraklara görevimi yapmak için “ RAHMETLİ SIRRILAR” IN RUHLARINA FATİHALAR OKUTMAK İÇİN SİZLERE MERHABA DİYORUM.
“MERHABA TARAKLI; MERHABA SEVGİLİ BÜYÜKLERİM, ARKADAŞLARIM VE KÜÇÜKLERİM”