Mustafa İŞCAN Sırrı'nın Kaleminden

Tekirdağ Festivali Değerlendirmesi

19 - 21 Eylül 2014 Tarihleri arasında Doğu Marmara ve Trakya Kalkınma ajansları koordinatörlüğünde düzenlenen  “Karadeniz Bölgesi Yöresel Ürünleri ve Tat Tanıtım Günleri” festivaline Taraklı Belediyesi, Kent Konseyi ve Taraklı Yerel Kültür Derneği  olarak katıldık.

Folklor ekibimiz festivalin  açılış gününde  açılışta ve stand önünde yapmış olduğu kaşık oyun havamız başta organizatörler olmak üzere stant ilgililerinden ve ziyaretçilerden tam not aldı. Memnuniyetlerini oyunlarımıza katılarak gösterdiler.  Hatta komşumuz Bolulu hemşehrilerimizi kırmayarak onların istekleri  üzerine  stand önünde de ziyaretçilerin katılımı ile tekrar sergiledik.
Standımız  iki bölümden oluştu. Bir taraf değerli kaşık ustamız Sabri ağabeyimizin tezgahı ve ürünlerine ayırdık. Diğer bölümde yöremize ait uğut tatlısı, köpük helvası, enginar, kekik suyu, tarhana, salça vb. ürünlere ayırdık.

Değerli kaşık ustamız Sabri ağabeyimizin tezgahı en çok ilgi gören tezgah oldu.  Taraklı Yerel kültür Derneği olarak başkanımız Feyzi Bey, üyemiz Ferayim Kara ve ben  festival süresi içinde başta uğutumuz olmak üzere köpük helvamızı ve enginarımızı yaklaşık 3.000 kişiye tattırarak festivalin en renkli standı olduk. 2. Gün ortasında uğut tatlımızı, 3. Gün ortasında köpük helvamızı ve kızılcık tarhanamızı bitirdik.  

Önümüzdeki süreçte  Tekirdağ Kiraz festivali, Edirne Kırkpınar Yağlı Güreşleri ve  Kırklareli Şenliklerine katılım için davet aldık. Gelecek süreç içinde oluşturduğumuz dostluklar ile onları bölgemizde  ağırlayarak yöresel ürünlerinin ve tatlarının tanıtımlarını yapmalarını sağlayarak bir kültür elçisi olarak  onları bölgemizde ağırlamayı amaçlıyoruz. Belki gelecek sene Karagöl yaylasında  üç gün sürecek  doğa severlerin, fotoğraf ve sanatseverlerin  akın edeceği  "Taraklı Festivali" ile böyle bir konsept oluşturulur kanaatindeyim.

Uğut tatlımız genelde ziyaretçilerin hiç tatmadıkları bir tat olduğu için ayrı bir ilgi oldu. Faydalarını da öğrendikten sonra satış rekoru kırdık. Köpük helvamız ise Trakya’da yapılan "Bulama" olarak adlandırılan tatlılarına çok benzemesi enteresan oldu. Bulama’nın köpük helvamızdan ayıran tek şey onların imalatında üzüm suyu koydukları için rengi farklı, tadı da hafif mayhoş olmasıdır. Bu festival ile Taraklı Yerel Kültür Derneği olarak başlattığımız marka tescili arkasından Belediyenin üretim yerini derneğimize tahsis etmesi ile ürünlerimizin üretim lisansını alarak gerek ulusal gerekse uluslar arası festivallerde  daha güzel  bölgemizi  temsil etmek olacaktır.

Bu festival sonrasında beni kaygılandıran en önemli şeyler, ilçemize davet ettiğimiz bu misafirleri nasıl ağırlayacağımız; başta çöp ve çevre olmak üzere kümes çiftliklerinden kaynaklanan koku problemlerini nasıl bitireceğimiz; aynı şekilde  yöresel yemeklerimizi  nerede nasıl kimin restorantında ikram edebileceğimiz  düşünceleri beni kaygılandırmaktadır.

Artık Taraklı uyanmalı, "BİZ" olarak yerel yönetimin başlatmış olduğu Turizm harekatının  başarılı olması için yukarıda değindiğim konularda yerel yönetime hesap sormalı, istemeli ve paylaşmalıdır. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diye düşünürse sonuçları çok ağır ödenecektir.