Dr. Dursun Bostancı Sakarya'dan Sesleniyorum

DİNSİZ DERESİ

Anadolu'da bazı isimler vardır.

Mekanlara,dağlara,derelere verilmiş.

Şimdilerde sıradan gelebilir.

Ama hikayesini dinlediğinizde öyle sıradan olmadığını fark edersiniz.

Bu milletin yaşadıklarını tarihe not düşebilmek için

Bu günlere ulaştırabilmek adına

Bir belge olarak

İnsanların ancak taşa,toprağa,suya yazabildikleridir belkide.

**

İşte ilimizde bir dere var.Adı "Dinsiz".

Biraz sordum.Anlattılar.

Ezanın Türkçe okunmasının zorunlu tutulduğu,

Dinin afyon kabul edildiği

Bir çıkmaz sokakta

Milletimize reva görülenlere ses çıkaramadığı,

Azıcık ses çıkarma cesaretinin bile karşılığının şiddet olduğu

Bir zaman dilimi geçirilmiş.

**

İşte o günlerden birinde,

Yine görevliler gelmiş

Evlerden din kitaplarını Kuran'ı Kerim'leri toplamışlar.

Götürüp atmışlar yakın bir akarsuya.

Adı o zamanlar neydi hatırlayan yok ama

O günden sonra "Dinsiz Deresi" diye anılmaya başlamış.

Anlatılan bu.

O zamanlar;

İnsan hakları, henüz daha sınırlarımızdan içeriye girememiş,

Adalet kitapları ise daha yazılma safhasındaymış.

**

Dereye dinsiz demiş ama,

İnancı ,Millet olma geleneği gereği..

Devlete itaat.. Nasıl yorumlanırsa

Kendine bunu reva görenlere dinsiz dememiş bu millet.

Ama bu yapılanlar tarihin sayfalarına kazınsın diye

Dereye reva görmüşler "dinsiz" adını ki,

Belki de sivrisinek saz misali bir anlayan çıkar diye.