Dr. Dursun Bostancı
Sakarya'dan Sesleniyorum
1-Şehrin Meydanı
Şehir merkezindeki meydanın yeniden yapılacağını duyuyoruz.
Bazı gazeteci dostlarla konuşuyorum.
Muhtemelen yeni projeyi görmüşler ki
Çok güzel bir meydan olacağını söylediler.
Sakarya'ya yapılacak her güzel şeyi taktirle karşılarız.
Yapanları da alkışlarız.
***
Alkışlarız da biraz burada duralım.
Şu anda mevcut meydan ne zaman yapıldı?
Depremden sonra.
Hatta bir bilen diyor ki;
"Atatürk anıtının üzerinde durduğu taşlar yeni alan yapılırken
numaralandı çıkarılıp götürüldü.
Ama yeni alan yapılınca yerine geri getirilmedi."
***
Madem depremden sonra yapıldı,
O zaman daha yeni sayılır.
Peki bu meydan yapılırken kırılma ihtimali olan malzeme neden kullanıldı?
Alanın arka kısmında bulunan ne olduğu tam anlaşılamayan,
Pek de kullanılamayan,çer çöp dolacağı düşünülmeyen alan neden planlandı?
Burası yapılırken ücretsiz mi yapıldı?
Aradan daha 15 yıl geçmeden tekrar yıkılıp yapılması
Vatandaşın parasını taşa toprağa gömmek değil mi?
***
Yazdıklarım sohbet sırasında konuşulanlar.
Vatandaş böyle diyor.
Ben de dillendirdim.
Yönetim işlerinde biz uzman değiliz.
Yerel yönetimlerin mutlaka eğitim almış şehir planlayıcıları vardır.
Bu kişiler şehre uygun şeyleri belirleyip
Yöneticilerine danışmanlık yapıyorlardır diye düşünürüm.
Umarım doğru karar verirler,doğruyu yaparlar da
İleride milletin bedduasına mazhar olmazlar.
HASTAYI GÖRMEDEN REÇETE YAZMAM
Televizyonlarda izledik.
Yaşlı bir adam eşine ilaç yazdırmak için aile hekimine gidiyor.
Doktor : "Hastayı görmeden ilaç yazmam" deyip geri çeviriyor.
Ardından dede biraz sesini yükseltince de
Polisler geliyor ...
Neticede hastaneye götürülen dede şu anda hayatta değil.
***
"Hastayı görmeden ilaç yazmam" söylemi doğru bir söylem.
Bu söylem,bence tıbbi olabilir ama insani,vicdani bir söylem olmasa gerek.
Aile hekimi o hastayı bilmesi lazım değil mi?
Adı üzerinde aile hekimi...
Dede geldiğinde o cümleyi sarf edeceği yerde
İhtiyara yol gösterse,evde tedavi denen şeyi anlatsa
Hatta hatta birlikte yaşlının evine gitse görse,
Tedavi etmese bile bir iki güzel sözle gönlünü alsa.
İlaçlarını da hastayı görüp yazsa.
Alacağı duaları,mesleki tatmini,insanlık hissini tatmış olsa,
Şimdi belki haberlerde bu kötü şekliyle yer almayacaktı ama,
Mahkemeyi Kübra'da manşetten yayınlanacaktı.
***
Doktor da açığa alınmış.
Bir müddet sonra görevine döner.
Ama bu meslektaşım hayatının sonuna kadar
O gün söylediği sözü keşke söylemeseydim diyecek
Amacı insanı yaşatmak olan bir meslek mensubu olarak da
Bir insanın ölümüne indirekt de olsa vesile olduğunu hatırlayıp
Her aklına geldiğinde vicdanı onu rahatsız edecektir.
***
Tüm doktorları töhmet altına almamak gerekli.
Allahtan,
Mesleki yeminlerine bağlı,insanı yaşatmaya odaklı olanlar çoğunlukta.
İşte bir sepette bazen bir tek çürük elma çıkıyor.
Diğer elmaların güzelliğini gölgeleyebiliyor.
#
