Çoban Hasan
Bu sabah ben çayımı İstanbul’da yudumlarken,
Asker Hasan Cudi Dağında gözü ufukta nöbet tutarken,
Boğazımdan akıp giden çayın yüreğimden neler götürdüğünü Apaçık görüyorum.
Vatan bekçisi asker Hasan, Yağız Anadolu çocuğu, körpe çoban,
Öküzünü gözü yaşlı anasına bırakan, asker ocağı kutsaldır, Peygamber ocağıdır deyip koşan göğsü imanlı çoban,
Çoban sopasını bırakıp eli tetik tutan asker Hasan,
Gözü ufukta hayalinde yavuklusu Ayşe kız,
Gözleri çakmak çakmak, sürmeli, elleri kınalı terhis olmalı,
Köyüne varıp Ayşe kızı sarmalı,
Bu sabah ben çayımı İstanbul’da yudumlarken,
Çoban Hasan Ayşe kızı hayal ederken,
Karşı dağın yamacında eli silahlı insanlar vardı.
Birden silahlar ölüm kustu,
Vatan hainleri satılmışlar ayan beyandı.
Vatan bekçisi Hasan’ın böğrü, alkana boyandı.
Hasan’ın ağız kenarından kan sızıyordu,
Çoban Hasan’ın son sözleri, kelimei_tevhit ve vatan sağ olsun,
Deyip kapandı çoban Hasan’ın gözleri,
Bu sabah ben çayımı İstanbul’da yudumlarken,
Çoban Hüseyin Cudi Dağında gözü ufukta nöbet tutarken,
Ülkemde neler oluyordu?
Benim havsalam hiç almıyordu.
Anaların, yavukluların yüzlerindeki gülleri solmuş,
Göz çanakları kanla dolmuş,
Bu sabah ben çayımı İstanbul’da yudumladığım çay boğazımda,
Düğüm, düğüm duruyordu.
Benim insanlığımı alıp götürüyordu…