İzzettin KÖMÜRCÜ Dıngıldak Masa

CHP Sakarya’da Ne yapacak?

Türkiye ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan zor bir dönemden geçiyor. Enflasyon çarşı pazarı kasıp kavuruyor, adalet sistemi üzerindeki tartışmalar derinleşiyor, dış politika belirsizleşiyor ve toplumun büyük kesimi geçim derdiyle boğuşuyor. İşte tam da bu dönemde ana muhalefet partisi CHP, bir yandan kendi iç sorunlarıyla, diğer yandan yargı kıskacındaki süreciyle tarihî bir eşikten geçiyor.

CHP hakkında açılan dava, siyaset gündemine damga vurdu. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayyum olarak atanması talebi yalnızca hukukî değil, siyasi sonuçları olan bir gelişme olarak değerlendirildi. Mahkeme bu aşamada herhangi bir tedbir kararı vermeyip duruşmayı 24 Ekim’e erteledi. Bu karar, CHP için kısa süreliğine de olsa bir nefes alma alanı yarattı. Ancak bu dava, partinin içyapısını hedef alırken, ülkenin gerçek gündemi bir kez daha gölgede kaldı.

Gerçek gündem dediğimizde; pazarda ateş pahası fiyatlar, evine et, süt, meyve alamayan emekliler, çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılayamayan aileler, işsizlikle mücadele eden gençler geliyor akla. Halkın gündemi geçim derdi iken, siyasetin gündemi ise dava dosyaları ve kurultay takvimleri.

CHP’de ise ilçe kongreleri hız kazanmış durumda Partinin geleceğini belirleyecek önemli bir viraj. Ancak özellikle Sakarya gibi illerde, örgütsel dağınıklık ve iç tartışmalar süreci zorluyor. Sakarya CHP’de bazı isimler üzerinden yürüyen iç çekişmeler, teşkilatın enerjisini tüketiyor. Oysa bu kritik dönemde CHP Sakarya İl Teşkilatı’nın kendi içindeki tartışmaları bir kenara bırakıp büyük resmi görmesi gerekiyor.

Erken seçim söylentilerinin tekrar gündeme geldiği bir dönemdeyiz. Peki Sakarya CHP bu olası baskın seçime ne kadar hazır? Kamuoyu araştırmaları CHP’nin oylarını artırdığını gösteriyor, ancak bu yükseliş sahaya ve örgüte yansımıyorsa hiçbir anlamı yok. Seçimi sandıkta kazanmak için sadece rakamlara değil, güçlü kadrolara, sahada aktif çalışan teşkilatlara ve birlik ruhuna ihtiyaç var.

CHP’nin yaşadığı bu dava süreci ve parti içi tartışmalar sadece bir siyasi partinin meselesi değil, Türkiye demokrasisinin de sınavıdır. Bu süreçte sergilenecek tutum, hem parti tabanını hem de muhalefetin genel yönünü belirleyecektir.

Sonuç olarak, CHP Türkiye’de halkın umudu olacaksa, Sakarya’da da bu umudu diri tutmak zorunda. Teşkilatlar halkın içine inmeli, onların derdine ortak olmalı. Çünkü umut, sadece genel merkezlerde değil, mahallelerde, sokaklarda, pazar yerlerinde filizlenir. Ve bu umudun ilk adımı da dayanışmadır.

Halk artık laf değil, çözüm görmek istiyor.

Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.