Elini Değil, Ayaklarını Öperim; Hodri Meydan!
Herkesin bildiği gibi Güney Anadolu’nun birincil sorunu yaşayan feodal düzendir. Binlerce dönüm arazının üzerine konmuş ağalar beyler kendilerini Ankara da vekil, İstanbul da iş adamı yapan gücü ve sermayeyi, Gasp ettiği topraklarda, paylaştıkları köylerde köle olarak çalıştırıp, alın terlerini, sömürdükleri zavallı yoksul insanlardan almaktadır. Bu insanların, yaşama hakları da dâhil, bölge demokrasisinin yönü, rengi bu sülüklerin ipoteğindedir. Bölge de, destek, köstek, terör, isyan bu ağa ve beylerin irade ve işareti ile olmaktadır. Bölge de tüm isyanların temelinde masum, yoksul ve mahsun Kürt halkının ağa, mirler tarafından kullanılması, ezilmesi vardır. Bölgede ki hiçbir isyan yoksul halkın menfaati için yapılmamış, yapılmamaktadır. Haçlı batının dolar, sterlin ve markları ile satın alınmış üç-beş yüz ağa, mir denen sülükler bölgeyi esir almıştır. Devlet de, ağa, bey ve mirlerin şerrinden korkmakta, sömürüsüne göz yummakta, aç acık bıraktıkları insanlara, yeşil kart, doğum, çocuk, okul yardımı ile besleyip bakmaktadır. Hatta Tarım için verilen Doğrudan Gelir Yardım ve diğer destekleri dahi tarım da değil, keyiflerince kullanmaktadır! Tüm bu olup bitenlere, siyasi getirim uğruna siyasetçiler seyretmektedir. İşte bu feodal yapıdır ki yüzyıllardır bölge insanını cahil, fakir yoksul bırakmış, isyanlara, teröre malzeme yapmış, terörün kucağına, ocağına itmiştir.
Bölgeyi sömürüp kemiren bu sülükler şimdi Talabani’ye, Barzani’ye özenmişlerdir. Bu Sömürgenler her parti de olmakla birlikte AKP’ye çöreklenmişler, iktidar gücünü kullanarak bu gün PKK ve DTP ile işbirliği yaparak “Kürt acılımı” nı gündemi getirip dayatmaktadır. Bunu sayın Başbakan ve partisi de bilmektedir. Parti bütünlüğünü korumak, iktidarını kurtarmak, Çankaya’ya kurulmak için hiçbir ihanete ses çıkartmamaktadır. Başbakan kendisini Cumhur Başkanlığına, Arınç ve benzerleri ise Başbakanlığa odaklanmış, “civanım delikanlım” diyerek itaat, sadakat ve başka şey de sınır tanımamakta, bu uğurda gözyaşı dökmekte, makam hırsı ile memleket ahvalini gözleri görmemektedir. Ülke Edirne’den-Van’a sokakları can pazarı olmuş, millet kardeş kavgasının arifesinde, ülke, millet bölünmenin eşiğine gelmiş, Onlar, PKK’nın cinayetlerini hayal’i düşman Ergenekon’unun üzerine yıkma, ihtilalcı! TSK lerini çözmek için uğraşmakta, gelecek seçimleri kazanmak için, her yolu meşru görmekte, acele ONE MİNUTE” aranmaktadır.
Eğer Başbakan ve Partisi acılım da Samimi ise Güney Anadolu’da toprak reformunu bir türlü acılamayan acılım paketine bir madde olarak ekleyiversin de görelim!. Ancak geldiği günden beri, Güney doğunun ortaçağ kalıntısı ağa, bey ve mirlerin binlerce dönüm arazının üzerine oturup, halka zulmeden, sömüren feodal yapısını görmezlikten gelerek siyasi rant uğruna yoksulluğun ve yolsuzluğun pençesinde inleyen gerçek Kürt halkını hiç görmemiş, onları sömüren ağa, bey ve mirlerle işbirliği yaparak, gelip giden iktidarlar gibi bölgeden oy devşirme yolunu seçmiştir. Başbakan, kolayı tercih edip, oy devşirip iktidar olma ve kalma uğruna veya cesaretsizlik, kandırılmışlık veya konunun cahili olmasından olacak Güney Anadolu’nun en önemli sorunu olan feodal yapıyı hiç ağzına almamış, almamaktadır. Hal bu ki Güney Anadolu da halkı yokluktan, yoksulluktan kurtarıp, iş güç sahibi yapacak, devleti yanın da hissettirecek, ağa, bey ve mirlerin zulmünden köleliğinden kurtaracak, terörün belini kıracak, altını boşaltacak, bölge halkına gerçek demokrasiyi tattıracak toprak reformu, özgürlükçü,demokrası sevdalısı, atılımcı, açılımcı,ABD, AB ve yaranı AKP nin niçin hiç aklına gelmez acaba! Çünkü üç-beş yüz kişi ile bir bölgeyi yönetmek yönlendirmek, oy devşirmek var değil mi? Gelen giden tüm iktidarlar, batıcı, renksiz, İslam’dan Kur’an’dan uzak, laik, Cumhuriyetçi idiler! bu işi yapmadılar, yapamadılar. Peki siz bunca yıl İslam, şeriat, adalet diye, gökleri çınlatarak, sokakları aşındırarak iktidara geldiniz! Güney Anadolu’nun her derdine derman olacak, ağa bey ve mirlerin elinde ki binlerce dönüm arazileri alıp niye yoksul halka dağıtıp onları ağa köleliğinden kurtarmıyorsunuz? Niye Suriye sınırında ki binlerce dönüm araziyi, İsrail’e vermek için bin türlü varyasyon yapacağınıza, yoksul Kürt halkına dağıtıp feodal düzeni bozmak için bir adım atmıyorsunuz? Sizin adınız Adalet ile kalkınma Partisi değil mi? İslamiyet-şeriat samimiyet ister! Böyle bir açılıma imza atanın elini değil ayaklarını öperim haydı hodri meydan! Saygılarımla