Geri
Ali Haluk PEKTAŞ Ali Haluk PEKTAŞ Düşünce Ufku

Taraklı Gerçeği (2)

Doğru bir çözüm,önce soruları doğru sormaya ve doğru sorular sormaya bağlıdır.Soruları doğru sorabilmek için ise,meselenin adını doğru koyabilmek gerekir.Sorunun adı...
Yayın: Güncelleme:

 “Çevir len aacık ta hızlı,tamam yetee..” Molla Fettah’ların Sabahattin’in beline sardığı keten yumağından ip ve urgan büktüğü çıkrığın önünden bana seslenişiydi bu sözler.Sekiz-on yaşlarında günlük on kuruşa “urgancı Sabahattin’e” çıkrık çevirmeye giderdik. Gözlerinde “tavuk karası” vardı, alaca karanlıkta pek görmez akşam üzeri gelirken kollarımızı açar önüne gerilir,bize çarpınca gülerdik ustamıza,çocukluk işte…Sonra “ince hastalıktan” öldüğünü söylediler.Anası Hürmüz teyze bize gelip anamla dertleşirken ”oğlancazım cartdak ölüvedi”diye dertlenir;evlat acısı ve geçim endişesiyle gözlerinden ığıl ığıl akan yaşı seyreder, çocuk yüreğimin acıdığını hissederken ,ölümü tarif şekline gülmemek için de kendimi tutmağa çalışırdım...Bunu niçin anlattım ? O günlerde bu özürlü konumdaki bir kişinin bile meslek icra ederek ailesini geçindirme gayretinin takdiri için söyledim bu garip hikayeyi…Üç “urgancı” vardı o günlerde… Urgancı Memet,urgancı Emin,urgancı Sabahattin…

Taraklı’da yaşayan hemen herkes, küçük de olsa bir esnaf veya zanaat sahibi idi o yıllarda. Birkaç kimsesi olmayan veya (olan ” kimseleri” ilgilenmeyen ! )yaşlı ve yalnızlardan başka (Kabakçı Ahmet,Mesur Emin,Çıngıllı Ömer,Raşit aga gibi) boş gezen birini bulamazdınız.Esnaf ve zanaat sahibi olmayanlar ,bağı-bahçesiyle ilgilenir, esnafa ve bahçe sahiplerine yevmiyeyle yardımcı olur ve geçimini sağlardı.

Belki başka bir yazımın konusu olabilecek “Taraklı kadını” da hem ev işlerini yapan hem bağ-bahçe işlerine yetişen hem de “otumaya” (misafirlik) giderken bile koltuğunun altındaki sepetinde veya çantasındaki işiyle giden çalışan ve üreten kadındı.Sanki “yuvayı yapan dişi kuştur” atasözü Taraklı kadını için söylenmiş sanırdınız… Peki şimdi ! ”hal-i pür melâli” tasvire,gönülleri incitmeye gerek yok.Her akıl ve iz’an sahibi dönüp kendine bakmalı...Lakin bir hali de dile getirmenin zarureti var sanırım.Neden bir aksiyon bu atalete düştü; neden o mücadele ruhu bitkisel hayata dönüştü ?

Doğru bir çözüm,önce soruları doğru sormaya ve doğru sorular sormaya bağlıdır.Soruları doğru sorabilmek için ise,meselenin adını doğru koyabilmek gerekir.Sorunun adı doğru konulmadığı sürece,çok sorular sorulur,çok konuşulur,çok çözümler üretilir;ama bütün bunlar bizi kesinlikle kalıcı bir çözüme ulaştırmaz.Bu bakımdan,eğip bükmeden,bir yönüyle sınırlamadan problemlerin adını koymamız gerekir.Ben acizane düşüncelerimi paylaşırken yanlış veya eksik değerlendirmiş de olabilirim.Okuyucuların eksikleri tamamlamaları yanlışları düzeltmeleri Taraklının kazanımı olacaktır neticede.

Taraklı coğrafi ufkunun kapalılığından mıdır nedir sanki,sosyal ve ruhî ufku da dar kalmıştır hep. Sosyal hayatta büyük düşünememiş adeta günlük yaşayan insan düşüncesi hakim olmuş hayatına. Bu nedenle sosyal hiçbir faaliyet, düşünce ve eylem bazında yer edinememiş Taraklılıda.Bu kültür içinde yetişmiş ve yaşayan insanımız da hep “BEN” merkezli düşünmüş “BİZ” olamamış yaşantısında. Bu kültür, sanki toplumun “sosyal genleri” halinde kromozomlarıyla taşınmış.Bir devrin “temel dinamikleri“ olan ticaret erbabı, hasbel kader içinde bulunduğu mesleği,günün şartları elverdiği ölçüde ! sürdürmüş.Belki “BEN” düşüncesinin “içsel muhasebe yapılmayan” sevki mesleği kendi hayatıyla sınırlamış, neslinden birine aktaramamıştır.Her türlü faaliyetlerini “BEN”kozasına hapsetmiş.Ufuk darlığından,değişen sosyal ve ekonomik şartlara uyum sağlayamamış,ilk öğrendiği ticari yöntem içine sıkışıp kalmıştır.Bu konudaki bütün sıkıntının ana kaynağının “BİZ” olamadığımız düşünce mahrumiyetinde görüyorum. Bu nedenle Taraklıda aynı mesleği icra edenler ,ticaret ve zanaatta “meslekdaş” olamamış;birbirini “rakip” ve hatta ekmeğini paylaşan “düşman” içgüdüsüyle yorumlamıştır .Bu zihniyet,bir kültürü oluşturmuş ”ticari gen” olarak bu günlere de taşınmıştır. Ve sanayileşen meslekler,bireylerden birer birer kaybolmuştur.Ufuk darlığı, bireysellik,fesatlığa dönüşen rekabet düşüncesi yaşantımızın doğal hali olarak meşrulaşınca ,birliktelik ve dayanışma oluşamamış, önümüze kendi setimizi kendimiz çekmeye sebep olmuştur.

Geçmişin varlıklı kişileri,Taraklıda kazandıklarıyla Taraklıya üretim ve istihdama yönelik ciddi hiçbir yatırıma yönelmemiş;”BEN” düşün -cesinden kurtulamadan “aşaylara” gidip gelerek ufkunu biraz açanlar da yatırımını “aşaylara” yapmış; ne yazık ki kazandığı yere vefa göstermemiştir.

Bir de kayıplarımızın siyasal boyutu var.Taraklının siyasi milâdının başladığı günlerden beri siyasi sürtüşmeler süregelmiş;genel siyasi düşüncemizde hakim olan “memleket kaybetse de ben kazanayım” ihtirası Taraklıda her dönemde en yoğun yaşanmış,iktidarlar hizmet tablosuna bakıtarak “BEN”lerini her yönüyle tatmin etmeye çalışmışlardır.Toplumun düşünce,fikir ve eylem olarak gelişmesi hep engellenmiştir.Bu olgu bilinçli veya bilinçsiz devam edegelmiştir.

Bu gün sorduğunuzda hemen herkes iş olmadığından şikayet etmekte. Aslında sorun işsizlik değil “mesleksizlik”tir.Teşebbüs ruhunu ve üretim iştiyakını kaybetmiş olmamızdır.Sorumluluk bilincini kazandıra -madığımız “tembel” sadece tüketmeyi seven bir nesil yetiştirmemizdir. Bu da ayrı bir sosyal sancımızdır...

Peygamberimizin, “Sizin en hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır” sözünü referans almayan bir hayat anlayışı ki ,bizleri “BEN” hapsine mahkum etmiş;”benim menfaatim yoksa bana ne o işten” düşüncesi de kronikleşmiş, sosyal bir klinik vakıa olarak içimizi sarmış.

İlk yazımda başta aldığım Mahatma Gandi’nin sözleri bir daha okunursa,düşüncelerimizden başlayan çarpıklıkların kaderimiz olduğu anlaşılır sanırım.

Ama bu halde dahi bireysel olarak yapılacak şeyler yok mu elbette var.Gelecek yazımda bunları paylaşmaya çalışacağım nasip olursa.

Hoşça kalınız.

 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.

YAZARIN SON YAZILARI

Taraklının Kaderi mi Bu?

Taraklının Kaderi mi Bu?

(Erbabı şikayete ithaf olunur…)
Gök sofrasına davet…Ve veda

Gök sofrasına davet…Ve veda

“Katremiz deryaya saldık biz bugün,
Katre nice anlasın,umman olan anlar bizi
Taraklı'nın Değerleri!

Taraklı'nın Değerleri!

Her şey,bu toplumun düşündürülebilmesinde,değerlerinin kazandırılabilmesi veya oluşturulabilmesinde düğümleniyor
Fakir

Fakir

“Mutluluk hayatta çok şeye sahip olmakta değil,az şeye razı olabilmektedir”
Kurnaz mı, zeki mi olmalı insan? yoksa akıllı mı ?...

Kurnaz mı, zeki mi olmalı insan? yoksa akıllı mı ?...

Kurnazlığın daha makbul zannedildiği ya da yaygın olduğu bizimki gibi toplumlarda, çoğunluğun birbirinin kuyusunu kazdığı, gözünü boyamaya, oymaya çalıştığı, sürekli itiş, kakış ve karmaşa yaşadığı ortada olduğuna göre...
Taraklının geleceği  (3)

Taraklının geleceği (3)

Eğer doğru yerde,doğru zamanda ve doğru yatırım yapılmamışsa bu faaliyetin sonu hüsran ve kayıptır.

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.