Anılar...Gözümde Canlandılar
Kar yağıp dururken dışarıda “Acaba bu gün ne köşe yazısı yazabilirim” diye düşünüyorum. En son yazdığım köşe yazısını yazalı epey oldu. Fazla uzun tutmamak lazım arayı... Yağan karı izlerken muhabirlik mesleğimde aradan geçen günler aklıma geldi
30 yıl önce yine karlı bir kış günü. Sokakta Hisar bayırında arkadaşlarımla kayıyorduk. Elinde bir fotoğraf makinesi ile bir adam geldi yanımıza. Biz kayarken oda fotoğraflarımızı çekti. Kartopu savaşı yaptık arkadaşlarla. O fotoğrafları da çekti
“Nerede çıkacak bu fotoğraflar” diye sorduğumda “SAKARYA Gazetesinde” diye cevap verdi. O andan itibaren bir kahvede oturduk. Ona şiir yazdığımı ve bu şiirlerin arada bir dergilerde yayınladığını anlattım. Bana birden bire “Seni SAKARYA Gazetesine muhabir yapalım” dedi. Hiç düşünmeden “Tamam” dedim.
Onları hatırladım kar yağışını seyrederken.30 yıl önce kış gününde fotoğrafımızı çeken SAKARYA Gazetesine yollayan Geyve’den öğretmen merhum Sedat Yılmaz’dı. Kendisini rahmet ve şükranla anıyorum.
30 yıl ne çabucak geçmiş. O günden bugüne sayısız haberlere imza atmışım. Hele bir “Orman Yangını” haberim var Hiç unutmam. Haberi gazeteye yetiştirmek için sabaha karşı yola çıkıp gazetedeki büyüklerime yetiştirmiştim.
Bir makara siyah-beyaz film alabilmek için akşama kadar bekleyip gece geç vakitlerde eve dönebilmiştim. Düşünebiliyor musunuz 30 yıl öncesinden söz ediyorum. Ve yol parasına da Taraklı’ya geri dönünce ödemiştim.
Muhtelif aşklarımdan biridir gazete muhabirliği. Çok keyifli haberler yaptım. Yaptığım haberler yüzünden çok sıkıntı çektiğim dönemlerde oldu. Haberlerimiz yüzünden gazetelerimiz Alifuatpaşa köprüsünden Sakarya nehirine’de atıldı. Bir şekilde muhabirliğimizi sürdürdük. Dedim ya “Muhtelif aşklarımdan biridir gazete muhabirliği”
Aklıma gelmişken ifade edeyim.
Sosyal paylaşım sayfalarında hakkımda pervasızca is-pos kesenleri duydukça hayret ediyorum…Şaklabanlık diz boyu..
Cevap yazmayı kendime yakıştıramıyorum.
Muhabirlik mesleğinin her günü güzeldir. Yaz mevsiminde de güzel ilkbahar ve
sonbaharda’da kar yağdığında da.
Ben kendimi genç hissediyorum.”Muhabirlik”
mesleğini çok seviyorum. Bu nedenle sizlere haber ulaştırmak için uzun seneler
var gücümle çalışacağım. Tabii bu dünyada Allah sağlık ve ömür verdiği sürece.
Evet, 30 yıl geçmiş aradan. Ne bileyim çoluğa çocuğa karışmışız falan.Ama şu da bir gerçek ki hep aynı ekipteki büyüklerimle yola devam etmişiz.Arada derede harcanmamışız işte... Zamanın çabucak geçtiğini anlamamışız böylece.
Görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın.
#