M. Ali ÇINAR Onuncu Köy

İnsana Erdem Yakışır

Güçlünün yanında alkış tutanlar güçsüz insanlardır. Haklının yanında olup hakkı savunanlar ise mert, yiğit, erdemli ve şahsiyetli kişilerdir. Hak hakikat tektir. Hakkı ve hakikati savunan insanda onur vardır, şuur vardır. Haksızlığı savunanlarda da gurur, kibir olup temeli menfaate bağlıdır. İnanan insan her işinde hakkın rızasını ve halkın teveccühünü arar. İşleri menfaatine göre değil, değerlere göredir. Yaşamı boyunca davası hakkı gözetmek, mazlumu savunmak, yanlışlara köstek doğru olan işe de destek vererek geçirir. Biraz zorlanır ve horlanır ancak iç huzurunu doya doya yaşar. Akşam yatağına yattığında rahat uyuyabilir. Gönlü ferah, içi huzurlu ve mutludur.

Günümüzde insan figürü o kadar değişti ve şekillendi ki, bulunduğu kaba göre şekil alıyor. Dün ak dediğine bugün kara diyebiliyor. Dilin kemiği yok ki…

Bu gidişat beni korkutuyor. Başımıza gelen musibetler de yaptıklarımızın karşılığıdır. Aklımız farklı fikrimiz farklı… Düşünme fukarası olduk. Hepimiz bu hayatın gelip geçici olduğunu biliyoruz. Bilmesine biliyoruz ancak niçin silkinip kendimizi bir sorguya tabi tutmuyoruz. Ne dinimizi öğrenebildik, ne de ilmi öğrendik. İki kanadı kırık kuş gibi olduğumuz yerde dönüp durmaktayız.

Dünyayı hiç mi görmüyoruz. Hiç mi aklımıza farklı bir düşünce gelmiyor. Neden birbirimizi yiyip bitiriyoruz. Kim karlı çıkacak bu hengâmeden. Sesli düşünmekten çekindiğimiz sürece yanlışların ömrünü uzatır ve geleceğimizi karanlıklara mahkûm etmiş oluruz. Dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yöneltmek isteyenlerin değirmenine su taşımaktayız. Çayın taşlarıyla çayın kuşları vuruluyor biz film seyreder gibi seyrediyoruz. Sular çoğalırken balıklar karıncaları yermiş, sular çekilince bakalım ne olacak…

Sonuç olarak diyebiliriz ki, zaman geçmeden aklımızı başımıza alalım, etrafımızda olup bitenleri ibretle izleyelim, kim hancı kim yolcu ayırt ederek herkese layık olduğu gibi muamele edelim ve gelecek neslimize kavgasız gürültüsüz, barış içinde bir dünya bırakmayı ilke edinelim diyor tüm okuyucularıma saygılarımı sunuyorum…