Av. Dr. Seyithan Güneş Hukukçu Gözüyle

Yerli ve Organik Tohum Üzerine Bir Kaç Söz

Tarım ve hayvancılık bir toplumun ve ülkenin geleceği için vazgeçilmez hayati gerçeklerin başında yer almaktadır. Bu nedenle tarım ve hayvancılığını kaybeden toplumları geleceklerini de kaybedeceklerine emin olabiliriz. Dünyadaki iklim dengesinin bozulması, su kaynaklarının hızla azalması ve köy nüfusunun plansız ve engelsiz şekilde şehre göç etmesi ve en önemlisi hükümetlerin olumsuz tarım politikaları gibi faktörler insanoğlunun geleceği olan tarım ve hayvancılığı tehlikeye sokmuştur. Aileden dolayı eski bir çiftçi ve Rençber çocuğu olmam sebebiyle yüreğim yanarak çaresiz bir vaziyette de olsa yerli tohum için aşağıdaki tespit ve görüşlerimi belirtmeye gerek duymaktayım.

1. Yerli tohum yüz yıllardır bir yerdeki toprağa uygun olan ve yetişen tohumdur. Çünkü yerleşik bir tohum bir iki veya on yılda alışkanlık kazanmaz ve oturmaz. Yerli tohumlar genellikle yüz yıllar boyunca ekile ve alışıla geldiğinden atalarımızca artık %100 güvenildiği için devam edilmiştir. Bu nedenle sorunsuz giden bir tohumu terk etmek tarımsal intihardır.

2. Yerli tohum o toprağa uygun olduğu için organik ve dengelidir. Yerli tohum bulunduğu bölgenin toprağa uygun ve alışkın olduğu için organiktir. Dolayısıyla kimyası da o toprağa uyumludur. Bu nedenle yaşamasında sıkıntı bulunmamaktadır. Yapay ilaçlara da gereksinin duymadığından zehirsizdir. Bu nedenle organik tohumu terk etmek tarımsal intihardır.

3. Yerli tohum o toprağa uygun olduğu için yok olmaz ve sağlığa zararlı değildir. Yerli tohum o toprağa uyumlu olduğu için sürekli yaşar. Yerli tohumun yaşaması için geninin bozulmasına veya ilaçla yaşatılmasına gerek yoktur. Doğal yetiştiği için sağlığa zararlı değildir. Tam tersine faydalıdır. Sağlığa zararlı olmayan ve yok olmayan organik tohumu terk etmek vücut sağlığı açısından da intihardır.

4. Yerli olmayan hibrit tohum özel yetiştirilmedikçe yok olur. Bu seneki ürün önümüzdeki yıl ekilmez. Yerli olmayan tohumların çoğu da hibrittir. Bu seneki tohumun ürününden ikinci yılın tohumu çıkmaz. Ve alınan ürün bir daha ekilmez. Dolayısıyla çiftçi her sene yeniden tohum almak zorundadır.

5. Başta kanser ve olmak üzere hastalıkların çoğu ve kısırlık yerli tohumun yok olmasındandır. Yerli tohum yok olunca geni bozulmuş ne olduğu belirsiz ve hatta nesillerin yok olmasına götüren ürünlerle beslendiği günümüzde kanser hastalıkların ve insan kısırlığının çoğu bu nedenle meydana gelmektedir. İnsan yaşamı bu kadar ucuz olmamalıdır. Bu nedenle yerli ve doğal ürünlerle beslenilmelidir.

6. Yerli tohum olmayınca başka ülkeye muhtaç olunur ve birkaç şirkete bağımlı olunur. Yerli tohumun yok olması nedeniyle yabancı ülkelerden tohum satın alınıyor. Yabancı ülkelerde çoğu genleri bozulmuş hibrit tohumları üretmekte ve satmaktadır. Yerli tohumun yok olması demek aslında kapitalizme ve emperyalizme teslim olmak demektir. Yerli tohumu kaybolan ülke sürekli satıcı ülkelere bağımlı haldedir. Aslında yerli yerli tohum sorunu aynı zamanda bir beka ve bağımsızlık sorunudur.

7. Modern savaş araçlarından bir tanesi de tohumdur. Çağımızdaki savaşlar her ne kadar teknolojik silahlarla olsa da aynı zamanda tarım ürünlerinin tekelini ele geçirmek şeklinde de yapılmaktadır. Birincisi geni bozulmuş kanserojen gıda ile öldürmek. İkincisi hybrit tohumun ve beraberindeki ilaçlanma ile toprağın kimyasal yapısını bozmak ve zehirlemek şeklinde zarar verilebilmektedir.

8. Tohum ithal eden ülke tarımsal olarak başka ülkeye bağımlıdır. Ambargo konulduğu zaman kıtlık olur. Ambargo konulduğu an için ülke bazında yerli tohumu da ihya etmesi mümkün olmadığı için hem ürün ve hem de ekonomik kıtlık ve buhran kaçınılmaz olur. Bu nedenle yerli tohumu kaybeden ülke artık bir uyuşturucu müptelası gibi bağımlı bir ülke sayılır. 

9. Devlet desteklemezse de yerli tohumda ısrar etmek gerekir. Kapitalist ve emperyalist ülkelerin tesiri ve güdümündeki ülkelerin çoğunda yerli tohumlar büyük oranda devlet desteği olmadığı için yok olmaya doğru gitmektedir. Bu nedenle siyasi arenada, basında, alış verişte, pazarda ve beslemede her yerde yerli tohumda ısrar etmeliyiz.

10. Yerli tohumunu kaybedenler eninde sonunda topraklarını da kaybedecekler. Yerli tohumu kaybeden ülkeler, önce bağımsızlıklarını kaybedecekler, sonra da değersizleşen toprakları yabancı şirketlere yok pahasına satmak suretiyle ülkelerini zamanla kaybedeceklerdir. 

11. Şayet yerli tohum, şimdilik kazancı iyi olmadığı için ekilmezse de dahi sonraki yıllara aktarılması için saklanması gerekir. Özellikle yerli buğday tohumunu sürekli ekmezsek sonraki yıllara ulaştırılması için yer altı toprak kuyularına gümü olarak saklamak gerekir. Dolayısıyla siyasette veya kahvehane köşelerinde siyasi parti çekişmesi yerine vatan, millet, Sakarya diyen mangalda kül bırakmayan herkese bilhassa çitçilere bir çift sözüm var: Devlet desteklemezse de yerli tohumda ısrar edilmeli ve zarar edilse bile yerli tohumun sonraki yıllara aktaracak şekilde yer altı kuyularında saklanarak sonraki nesillere aktarılmalıdır.

12. Sön söz: Dünya egemenleri yapay zeka ile birlikte tohum tekelini eline alarak dünyayı yönetmek istiyor. Ülkeler hesabını buna göre yapmalıdır.