M. Ali ÇINAR Onuncu Köy

Yine Sürpriz Çıkmadı

Acaba bu dönem bir sürpriz olur mu diye hayal ettim. Yine olmadı. On sekiz yıldır ülkemizi idare eden iktidar, asgari ücretliyi sevindiremedi. Ben memurunu ve emeklisini sevindiren iki iktidar gördüm. Birincisi Rahmetli Turgut Özal Anavatan Partisi Genel başkanı. İkincisi de yine Saadet Partisi Genel Başkanı Rahmetli Necmettin Erbakan hükümetleriydi.

Ne mi yaptılar anlatayım. Sanırım 1989 yılıydı. Rahmetli Özal “memur maaşlarına %40 zam yapacağım” diyor, muhalefettekiler de,”%70” zam istiyorlardı. Mecliste bu tartışmalar sürüp giderken bir gün o günün Başbakanı Özal dan açıklama geldi. Biz de memur olduğumuz için merakla bekliyorduk. Bir kahvenin bir köşesinde otururken bir kanalda açıklama yapmaya başladı. Dedi ki,” “Memur maaşlarında açıklamayı yapıyorum”, “%de %30”dedi. Ve noktayı koydu. Bu görülmemiş bir zam ve tüm çalışanları sevindirdi. O yıl Kurbanımı peşin aldım. Harca harca bitmiyor. Ne rahatmış hayat, ne güzelmiş yaşamak dedik. Ve o zam bizde 3-5 yıl darlık göstermedi. Allah Ondan Razı Olsun.

Gelelim ikinci sürprize; Rahmetli Erbakan Tansu Çiller le kurduğu hükümet zannederim 1996 lar olması lazım. İktidar olur olmaz emekli bağ kurlu olanların maaşını %300 artırmıştı. Hiç unutmuyorum. 10 milyon alan bir Bağ kurlu, 30 milyona çıkmıştı. Ve memura da % 48 zam vermişti. Tatbiki hükümetin ömrünü bir yıl sürdürmediler. Enflasyon kısa zamanda verilen zamları eritmiş ve eski günleri arar olmuştuk.

Neyse; bunları şunun için anlattım. Bu gün açıklanması beklenen “asgari” ücretten 18 yıl iktidar da olan bir hükümetten şahsen ben bir sürpriz beklediğim için. Ama olmadı. Olmayacakta. Allah tan umut kesilmez derler ama ben bu hükümetten umudumu kestim. Daha bir şey olmaz artık. 

Gelelim Esastan önemli konuya; Burada anlatacaklarım Sayın Cumhur Başkanımızın tahminim 2000 li yıllarda Sakarya da, bir gece salonda konuşmalarından unutamadığım birkaç cümlesi. Şöyle diyordu:” Asgari ücretliye seslendi: “bir tas çorbaya, bir dilim ekmeye, kölelik yapmayın. Bu düzen sizleri bir dilim ekmeye ve bir tas çorbaya kele etmiştir. Bakın beş kişilik bir aile, anne baba ve üç çocuğu, sabah kahvaltısında bir çay, bir de simit alsalar bunu üç öğün olarak hesap ederseniz asgari ücrete denk geliyor” demişti. Doğru söylemişti. Peki, bu gün aynı hesabı bir kez daha yapmasını isterdim. Ve ondan sonra da sürprizi beklerdim.

Sonuç olarak şunu demek istedi. Bu hükümetin ilk dönemi kişi başına düşen gayri milli hâsıla 1200 dolardı. Sonraki dönemler 12 bin dolar olduğu söylendi.Sonuç Asgari ücretliye yansımadı. Demek ki, muhalefette verilen sözler sadece oy almak ve oyalamak içinmiş. Bizim yaklaşık ömrümüzün %90 nı kandırılmayla geçti. Bu nesil bakalım durumu erken anlayabilecek mi? Diyor hepinize sağlıklı bir gelecek, sorgulayacak düşünme tavsiye ediyorum.
Kalın Sağlıcakla…