Alaattin İnan …!
Buradan “Taraklı” için üç, beş kelam edeyim diyorum sonra diyorum ki “ Söyleyecek üç, beş kelamın hiç önemi yok” diyorum.
Dünya “Koronavirüs” derken benim “Taraklı” için “Bir Başkadır Benim Taraklım” dememi kim duyar ki!... Neyse!
Ben şimdi sizlere Alaattin İnan’ı yazacağım…
Nerden çıktı bu şimdi diyeceksiniz haklı olarak.
Bilmem ki nasıl başlasam anlatmaya…
Alaattin İnan benim ilkokul arkadaşım. Onu Taraklı’da herkes tanır. Bir ayağı özürlü. Fakat ayağındaki özrü hiçbir zaman sorun olmadı onun için. O çocukken bile hareketli haylaz istisnalı durumlarda çalışan saf ve temiz bir arkadaştı.
Hiç unutmam, Okulda öğretmen “Nasıl bir işiniz olmasını istesiniz?” diye sorduğunda sınıfımızdaki arkadaşlarımızın çoğu Doktor, mühendis, hukukçu, mimar, pilot gibi tercihler yaparken Alaattin “Tır şoförü olmak isterim” diye cevap vermişti. Alaattin ilkokuldan mezun olduktan sonra öğrenimine devam etmedi. Hep müteahhitlik gibi amme işlerine meylederdi. Kamyon ve otobüslerde muavinlik yapardı.
Uzatmayayım geçen zaman içerisinde Taraklı Belediyesi’ne işçi olarak alındı. Herkes onun istikbali için temennilerde bulunur “-La oğlum ekmek aslanın ağzında işinin kıymetini bil” diye hep söylenirdi kendisine.
Bütün bunları niye mi yazdım? İzah edeyim.
Belediye’de çöpçülük dahil pek çok işlerde çalışan Alaattin İnan İtfaiye teşkilatından emekli oldu. Sonra da bir şirkette şantiyede şoför olarak çalışmaya devam ediyor.
Geçen sabah Alaattin damperli bir Tır kamyonu ile iş yerimin önüne yanaştı. Alışveriş yaptı. Çıkarken önce kamyonun etrafını dolanıp kontroller yaptı. Sonra havalı bir biniş ile direksiyona oturdu. Son derece fantastik bir şekilde kalkış yaparak devam etti. Öyle ki Tır şoförü adaylarının Alaattin’in yanında staj görmelerini önerebilirim.
O anda aklıma ilkokulda öğretmenimizin Alaattin’e “- Nasıl bir işiniz olsun istersiniz?” sorusuna verdiği “-Tır şoförü olmak istiyorum” cevabı geldi.
Öğretmenim bana “Nasıl bir işiniz olsun istersiniz?” diye sorduğunda bende “Eczacı olmak istiyorum” cevabını verirdim. Ama ne yazık ki Eczacı kalfası da olamadım.
Kusura bakmayın, Niye bu yazıyı yazdım bilmiyorum
Ne diyeyim?
Yolun açık olsun Alaattin… Kazasız belasız yolculuklar dilerim…
Haftaya görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın.
Hoşçakalın…