MİLLİ DEVLET VEYA ULUS DEVLETİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Dünya iki kutupluydu. Her kutup 1945 yılında Rusya'nın Yalta şehrinde paylaştıkları dünya coğrafyasında hükümrandılar. Ancak bazı yerler sanki boş bırakılmıştı. Onlardan biride Afganistan'dı.
1978 yılında Sovyet Rus orduları bu ülkeyi işgal etti. Artık yeni savaş alanı Müslüman Afganistan'dı. Ancak geçen asırlarda Afganlar millet olamamıştı. Uluslaşma sağlanamamış, aşiretler birliği oluşmuştu. Özbek, Tacik, Hazara, Peştun ve diğerleri... Ülkede Sünni, Şii mezhepleri asırlarca birlikte yaşamış birbirlerinin iç işlerine karışmamışlardı.
Ne olduysa Sovyet işgalinden sonra oldu. Ülkede artık Sovyet yanlıları Babrak Karmal ile Mücahitgurupları CİA ve batılı istihbarat örgütlerinin desteklediği, eğittiği, donattığı şekilde hareket ettiler. Bu guruplar Pakistan'ın kuzeyinde eğitildiler. Pakistan istihbaratı ve medrese mollaları bu guruplara CİHAT ruhunu aşıladı. Rusya mağlup olup işgale son verdiğinde Afganistan'ın tüm kurumları perişan olmuş, binlerce şehit, binlerce gazi verilmiş geride yaralı bir Afganistan bırakmıştı. Amerika'da böylece Vietnam'ın öcünü almıştı.
Bu tarihlerde batı düşünce kuruluşları yeni düşman ilan ettiği Müslümanlara Fundamantalist, Radikal Müslüman, El Kaide, İslami Terör örgütleri takarak dünya insanlarının aklını allak bullak ediyor, el altından bu örgütleri destekleyip piyasaya sürüyordu.
Bu süreçte Ahmet Şah Mesutlar, Hikmetyar, Molla Ömer ve daha nice isim öne çıkmıştı. Rusya'ya yanlış yaptıkça ABD mücahit guruplar eliyle bölgeye yerleşmişti. Artık mücahit guruplar, yerel halk tarlalarda uyuşturucu ekip batıya satıyor buradan en büyük payı CIA elde ediyor böylece dünyanın değişik yerlerdeki örtülü operasyonlarını, kirli işlerini uyuşturucu parasıyla yapıyordu.
2001 yılında New York'ta ikiz kuleler vurulunca Amerika'ya gün doğmuş, El-Kaide bahane edilerek resmen Afganistan işgal edilmişti. Artık öç alma vaktiydi. Masum halktan öç alınıyordu. Kimin eli kimin cebindeydi belli değildi. Tam bu esnada mollalar Taliban adlı örgütü kurarak Amerikan Emperyalizmine karşı savaşa başladılar. Öldüler, öldürdüler ancak işgal güçleri yer altı zenginlik kaynaklarını yağmaladılar... Bu yağmada kimler yoktu ki...
NATO 1990 sonrası yeni kavga alanı olarak bu fay hatlarına yönelmiş, aldığı kararlarla kavganın buralarda cereyan edeceğini ilan etmişti. ABD kaynakları, İngiliz Başbakanı M. Thatcher bunu açıkça beyan etmişlerdi.
İslam coğrafyasında kan akıtılmasının fikir babaları Batılılar, uygulayıcısı da İslam ülkelerini yöneten makam, mevki sahipleri ve aşiret, soy, sop, mezhep kavgasına alet olan Müslümanlar olmuştu. Çünkü Suriye'de, Irak'ta ölende öldürende Allah'u Ekber diyordu.
Türkiye'deki kavgada böyle değil miydi.... Elbette .... 1920 sonrasında kurulan Milli Devlet, Ulus devleti olan Türkiye Cumhuriyeti "Ne Mutlu Tüküm Diyene" cümlesi üzerine kurulmuştu. Lakin özellikle 90 sonrası hele de 2000 sonrası ülkede kardeşçe yaşayan etnik gurupların adları her toplantıda dile getirilir oldu. Gazeteciler, yazarlar Türkiye'nin "Ulus Devlet " olmasından vaz geçmesini yazdılar, çizdiler.... Ne kadar acı değil mi....
Yaşadığımız son otuz yıllık süreç gösterdi ki Türkiye "Milli Devlet, Ulus Devlet olmakla pek çok kötülükten kurtulmuştu. 84 milyon insanını kardeş yaparak, ayırmadan, ötekileştirmeden bir bütün olarak birliğini sağlamaktan başka çaresinin olmadığı son olaylar güneş gibi açığa çıkmıştır.
Eğer Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Sudan, Libya "ulus devlet, milli devlet" olabilseydiler emperyalistler bu ülkeleri böyle tarumar edemezdi..
Sonuç olarak ülkemizin tüm bu oyunlardan yara almadan çıkabilmesi için "Milli Ekonomi, Milli Kültür, Milli sanat" fikirleri genç kuşaklara anlatacak, Milli Eğitim Politikalarıyla şekillenecek ve bunları koruyacak, yüceltecek, hak ve adaleti hâkim kılacak "Milli Devlet Politikalarına" ihtiyaç vardır. Milli Medeniyetimizi inşa etmenin yolu buradan geçer.
#abdurrahman-zeynal #milli-ekonomi #milli-kultur #milli-sanat #milli-devlet-politikalari #milli-egitim #devlet #ulus #millet #turkiye #nato #amerika #abd #ikiz-kule #el-kaide #afganistan