İzzettin KÖMÜRCÜ Dıngıldak Masa

Üzüm Bağları…

Bu gün sizlere değişik bir konudan Taraklı’ da ki üzüm bağlarından bahsetmek istiyorum.

İlk aklıma gelen ne biliyor musunuz? İlçemiz geçmişinde çok övündüğü üzüm bağlarına kavuşur mu acaba? Uzun yıllardan beri Taraklı’ da da bağlarda yetişen üzüm artık pek yetişmez oldu. Bu nedenle Taraklı’ da mevcut üzüm bağlarında verimliliğin artması için gerçekten ciddi bir çalışma başlatılmış olsa yapılacak olan çalışmalar sonucunda üzüm bağlarının sayısında artış olurmu? İşyerime bir ziyaret gerçekleştiren sevdiğim bir dostumla bu konu üzerinde epeyce sohbet ettik. Dostum bana üzüm konusunda bildiklerini anlatırken sağdan soldan duyduğu bir iki cümle ile bağcılık konusunda bir takım fikirler beyan etti. Önce Taraklı’da bağcılık verimini arttırmak için bağcılık ekonomisini iyi irdelememiz lazım. Türkiye nin üzüm konusunda merkezi kabul edilen Manisa da bağcılar sıkıntı yaşıyorsa üzüm bağlarındaki verimliliği arttırmak veya bağ sayısını çoğaltmak konusunda yapılacak olan çalışmaların Taraklı’ da hiçbir anlamı olmaz. Aslında üzüm ve bağcılık konusunda hiçbir bilgimin olmadığını belirtmekte sakınca görmüyorum. Ama bağcılık ekonomisi konusunda biraz bir şeyler biliyorum. İnsanları bağcılığa teşvik etmek güzel. Diyelim ki 1000 dönüm–2000 dönüm üzüm bağı oluşturmayı başardık. Üzümümüzün dikimini ve bakımını istenilen şekilde yaptık. İşin mali boyutunu hiç düşündük mü? Nereye kime nasıl satacağız? Birde ilçemizin toprak yapısına, havasına, insanların sosyo-ekonomik durumuna bakmamız gerekiyor. Türkiye’nin üzüm üretiminde dünyada önemli bir yeri olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Taraklı da üzümcülüğü ve bağcılığı geliştirmek ve yaygınlaştırmak için birde bakanlık sertifikalı fidanların olması lazım. Yine yetkili insanların gerektiğinde seminer ve toplantılarda üreticiyi bilgilendirmesi gerekiyor. Aslında sizi üzüm ve bağcılık konusunda daha çok aydınlatmak isterim ama dağarcığımdaki bilgi birikimi bu kadar

** **

Merak Ediyorum;

Neden okumuyoruz?

En başından söyleyeyim ki kitap merakımız yok ve kitap okumayı da sevmiyoruz. Şimdi bu nereden çıktı? diye sorabilesiniz bana. Önceki gün Taraklı Belediyesinin halk kütüphanesindeki kayıtlara baktığımda kütüphaneye üye sayısının çok az olduğunu gördüm. Gerek çocuk kitapları bölümünde gerekse yetişkinler bölümünde kitap okuyucu sayısı oldukça az. Bence bu böyle olmaması lazım. Çünkü Taraklı Belediyesinin hizmete soktuğu kütüphanede herkesin faydalanabileceği okuyabileceği kitaplar mevcut. Mevcut kitapların dışında pek çoğumuzun evinde dahi bulamayacağı okuma ortamı müsait. O nedenle kitap okuyanların sayısının çok fazla olmasını düşünüyorum.

Kayıtlarda bir başka dikkatimi çeken ise bayanların erkelere oranla daha fazla kütüphaneden faydalanmaları. Evet, bayanlar ilçe merkezindeki kütüphaneden daha fazla yararlanmışlar.

Ben buradan gençlerimize seslenmek istiyorum. İlçedeki bu önemli hizmetten lütfen istifade ediniz. Burada kim ne tür kitap istiyorsa bulmak mümkün. Pek çok yerde insanlar bulundukları yere kütüphane açılması için yetkililerin kapısını aşındırıyorlar.

Ben anlamış değilim. Neden kitap merakımız yok? Okumayı niçin sevmiyoruz?

Hakikaten düşündürücü..

Haftaya tekrar görüşmek dileğiyle hepinize selam ve saygılar... Hoşçakalın.