Bir Vefa Borcu;Hattat Saim Özel’in Evi Yaşasın
Geçtiğimiz günlerde, memleketimizin yetiştirdiği en kıymetli sanatkârlardan biri olan Hattat Saim Özel’i, vefatının 20. yılında rahmet ve minnetle andık. Dostlarının, öğrencilerinin ve sevenlerinin büyük bir vefa örneğiyle düzenlediği program, Taraklı’nın tarihine ve kültürüne yakışır bir incelikle gerçekleşti.
Önce Saim Hoca’nın mezarı başında dualarla andık onu… Ardından Taraklı Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen anma programında, o zarif insanın sanatla, imanla ve ahlakla yoğrulmuş hayatını bir kez daha hatırladık.
Hattat Prof. Dr. Mehmet Memiş hocamızın değerli değerlendirmeleri, Fahri Tuna’nın yönettiği anlamlı buluşma, dostlarının hatıraları ve paylaşımları hepimizi duygulandırdı.
Ama bir eksiklik hâlâ yüreğimizde:
Saim Özel’in, Diyanet Vakfı’na vakfettiği tarihi evi…
O ev ki, bir dönemin sanat nefesini taşıyor; hat kokuyor, mürekkep kokuyor, sabır kokuyor.
Bugün ise ne yazık ki zamanın yıpratıcı ellerine teslim olmuş durumda.
Aslında, geçmişte de Saim Hoca’ya duyulan bu vefanın izleri unutulmamıştı. 2008 yılında Adapazarı Belediyesi tarafından yürütülen “Benim Sokağımda Bir Değer Yetişti Projesi” kapsamında, Saim Özel’in bir dönem oturduğu evin bulunduğu sokağa, onun anısına fotoğraflı bir lahya yerleştirilmişti.
Bu anlamlı çalışma, Saim Hoca’nın ismini ve hatırasını yaşatmak adına önemli bir adım olmuştu.
Ne güzel olurdu ki, Adapazarı Belediyesi’nin bu güzel başlangıcı devam etseydi... Keşke Hattat Saim Özel’i anma programları sürekli yapılmış olsa. Ölümünden bu yana, yaşadığı ev doğduğu topraklarda bir müze ile taçlanması gerekirdi.
Hattat Saim Özel’i anma programında dile getirilen en önemli temenni, işte bu evin bir an önce “Saim Özel Hat Müzesi” olarak yaşatılmasıydı.
Sadece bir müze değil; Taraklı’nın sanat mirasına sahip çıkmanın, genç nesillere ilham vermenin, kültürel kimliğimize vefa göstermenin de bir simgesi olacak bu proje.
Geçtiğimiz günlerde Sakarya Valimiz Sayın Rahmi Doğan’ın bu tarihi evde incelemelerde bulunarak “Bu ev mutlaka restore edilip kazandırılmalı” yönündeki ifadeleri hepimizi umutlandırdı.
Aynı şekilde İl Müftümüz Mehmet Aşık’ın da bu konuda duyarlılıkla yaklaşması, konunun artık gerçek bir sahiplenme aşamasına geldiğinin göstergesi.
Şimdi görev bizlere, Taraklılılara, Sakaryalılara, kültüre ve sanata gönül veren herkese düşüyor:
Bu tarihi ev, yok olup gitmeden ayağa kaldırılmalı.
O evin kapısından yeniden sanat girsin, dua girsin, hat girsin, sabır girsin.
Çünkü bir milleti yaşatan sadece taş binalar değildir; o taşların içinde biriktirdiğimiz emanetlerdir.
Ve Hattat Saim Özel’in evi, bizim için sadece bir hatıra değil; bir vefa borcudur.
Dileğimiz odur ki, kısa sürede restorasyon çalışmaları başlasın ve bu kıymetli mekân, “Saim Özel Hat ve Geleneksel İslam Sanatları Müzesi” adıyla kültür hayatımıza kazandırılsın.
Bu, hem bir sanatçımıza borcumuzun ödenmesi, hem de Taraklı’nın kültür tarihine bırakılacak en güzel miras olacaktır.
Ruhun şad olsun Hattat Saim Özel…
Eserin yaşasın, evin yaşasın, hatıran yaşasın.
