Müfettiş Bey çok kızmış!
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki yemek işini üstlenen Yiğit Gıda firmasının yönetim tarafından kollanması sonucu haksız kazanç elde ettiğini yazmamızdan rahatsız olanlar var…
Bunlardan biri de bir süre önce hastanede denetim yapan Sağlık Bakanlığı müfettişlerinden Nevzat Koç…
Hastane yönetiminin konuyla ilgili yaptığı açıklamaya değindiğim dünkü yazımın sonunda Başhekim Dr. Muzaffer Yılmaz'la yaptığımız bir telefon görüşmesinden söz etmiştim…
O görüşmeyi anlattığım yazımın son bölümüne Koç bir hayli bozulmuş…
Önce telefonla aradı, sonra da faksla bir cevap ve düzeltme metni gönderdi.
Devamlı okurlarım cevap ve düzeltme hakkına ne kadar saygılı olduğumu bilirler…
Ancak hiç kimsenin "Cevap ve düzeltme" hakkını kullanırken benim yaptığım işe laf uzatmasına izin vermem…
Müfettiş Nevzat Koç da olsa, başkası da olsa bu böyledir…
Okumayanlar için önce yazının o bölümünü aktarıp, sonra Müfettiş Nevzat Koç'un açıklamasına döneceğim…
"Başhekim Dr. Muzaffer Yılmaz'ı aradım…
Kendisine bu haberde belirtilen tüm bilgilerin belgelerinin elimde olduğunu ve orada asılsız tek bir bilgi yer almadığını söyledim…
Yılmaz "Siz öyle diyorsunuz ama bu konuları müfettiş inceledi, herhangi bir şey bulamadı" dedi…
Bu söze "Müfettişin sizi aklamış olması orada bir yanlış olmadığını göstermez" şeklinde bir tepki gösterdim…
Aldığım cevap çok ilginçti:
"Biz müfettişe para falan vermedik ki bizi aklasın"
Başhekimin, bu sözü karşısında ne diyeceğimi şaşırdım…
Sizce bir insan, durduk yerde neden böyle bir söz söyler?"
Müfettiş Nevzat Koç dünkü yazımın bu son cümlesine çok bozulduğunu belirtiyor, bizim haberciliğimize de laf söylüyor.
Şu ifadeye bakın:
"Müfettişliğimin Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış olduğu bir inceleme ve soruşturma sonrasında, daha önce de basın ve yayın organlarından defalarca gündeme gelen konunun, defalarca gündeme getirilerek ilkeli bir habercilik anlayışından öteye taşındığı anlaşılmaktadır"
Müfettiş Koç, konunun daha önce de defalarca yayınlandığını neresinden uydurdu bilmiyorum ama, bu haberler tümüyle belgelere dayanılarak yapılmış ve gazetecilik ilkelerine ters düşen hiçbir tarafı yoktur.
Kaldı ki Müfettiş Koç, ilkeli habercilik anlayışını bize öğretecek kişi değildir…
Koç'un açıklamasında ne demek istediğini anlamadığım şöyle bir ifade var: Takdire değer bir strateji ile önce baştabibe atfen " Biz müfettişe para vermedik ki bizi aklasın" beyanının ardından " sizce bir insan, durduk yerde neden böyle bir söz söyler?" şeklindeki imanız, son derece alaycı ve çirkin bulunmuştur.
Bu açıklamayı yazarken takdir ettiği bir şeyin aynı zamanda çirkin ve alaycı olabileceğini düşünebilecek garip bir ruh hali içinde olduğu anlaşılan Müfettiş Koç bu son cümlemi bir itham olarak almış ve bu sözümün ne anlama geldiğini özellikle belirtmemi ve okuyucuyu aydınlatmamı istiyor…
Aksi takdirde beni mahkemeye vermekle tehdit ediyor…
Bu tür tehditlere karnım tok ama yine de şunu belirteyim…
Ben kimseyi hiçbir nedenle itham etmem…
Bilmediğim bir konuda asla ahkam kesemem…
Elimde belge olmadan kimseyi suçlayamam…
Koç'un alınganlık gösterdiği ifademle de kimseyi suçlamak gibi bir niyet içinde olmadım…
Sadece Başhekim'in kafamı karıştıran cümlesinin ne olduğunu anlamak için okurlarımdan destek istedim…
Sonuç olarak okurlarımdan çok sayıda telefon aldım…
Bunun yanında karşılaştığım bir çok kişiyle de bu konuyu konuştum…
Konuştuğum okurlardan, bu ifadeden müfettişin para aldığı şeklinde ima hissine kapılanı görmedim…
Çoğunluk Başhekim'in işbilmezliğine vurgu yaptığım şeklinde bir anlam çıkarmış…
Bu nedenle Müfettiş Nevzat Koç'ın gereksiz bir alınganlık gösterip, bizi suçlamaya kalktığını düşünüyorum…
Belki de Sakarya'da bağlantılı olduğu kişiler, bizimle ilgili kendisini doldurmuşlardır…
Bizi tanıyor olsaydı, eminim böyle bir dolduruşa gelmezdi…
#