Torinolu Şaban- Çimentocu Hakan!
Futbolcu eskisi Hakan Şükür, iş takipçiliği yaptığı ortaya çıkınca pek bozulmuş…
Bizim Sakarya Gazetesi'nin yazdığına göre Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nu arayıp "veryansın" etmiş…
Toçoğlu'nu Başbakan'la yaptığı görüşmeyi basına- haberi Yenihaber vermişti- sızdırmakla suçlamış…
Dün bu yazıyı yazdığım saate kadar Bizim Sakarya'nın bu haberi yalanlanmadığına göre Hakan Şükür'ün Başkan Toçoğlu'nu aradığını doğru varsayıyorum…
Ve bu aşamada bir zamanlar Torinolu Şaban yakıştırmasına muhatap olan Hakan Şükür'le ilgili düşüncelerimi aktarmak istiyorum…
BİR:Hakan Şükür ve Bülent Uygun, Başbakan'la Büyükşehir Belediyesi'nde yaptıkları görüşmenin içeriğini kamuoyuna "Sakaryaspor için tesis projesi için destek talep ettik, Başbakan'dan büyük destek gördük" diyerek açıklamışlardır. Oysa görüşmenin merkez noktası çimento fabrikasının ruhsat sorunudur. Bu gerçek gizlenerek kamuoyu yanıltılmıştır.
İKİ:Hakan Şükür ve Bülent Uygun Sakarya halkının sevdiği ve değer verdiği iki spor adamıdır. Hakan Şükür'ün adı bir Bulvar'a verilmiştir. Fotoğrafları doğup büyüdükleri sokaklara asılmıştır. Ancak her ikisi Sakarya halkının karşı çıktığı bir fabrika için lobi yapmaya çalışmışlar, bunu da ellerine yüzlerine bulaştırmışlardır.
ÜÇ:Hakan Şükür bu çirkinlikten utanç duyup Sakarya halkından özür dileyeceğine, Sakarya halkının oylarıyla seçilen Başkan Zeki Toçoğlu'nu köstebeklikle suçlamaya kalkmıştır.
DÖRT:Daha önce borsa oyunları yüzünden mahkemelik olan Hakan Şükür, görülmüştür ki; futboldaki başarısıyla kurduğu ilişkileri ranta çevirme adına çaba göstermektedir. Şükür bir dönem Torinolu Şaban diye dışlandığı dönemi unutmamalı, yeşil sahalarda kazandığı itibarı üç-beş yüz bin dolar için heba etmemelidir.
BEŞ:Hakan Şükür bu yaptıklarıyla beni hiç şaşırtmamış, boşandığı ve sonrasında depremde rahmetli olan eşi hakkında boşanma sürecinde söylediklerinden bugüne karakter değişikliğine uğramadığını göstermiştir.
ALTI: Hakan Şükür, Başbakan'la yaptığı görüşme sonrasında Sakarya halkına söylediği yalan nedeniyle mübarek Ramazan ayında tevbe etmelidir. Hocası böylesine günahkar bir adamı, bir daha dizinin dibine kabul etmeyebilir, dualarından mahrum edebilir.
…………….
Sakarya'nın yaşam standardı!
CNBC-e Business Eylül sayısında 81 ili yaşanabilirlik düzeyine göre sıraladı…
Dergi Türkiye'nin Yaşanabilir İller Araştırması'nı geçen yıl 28 kriterle yapmıştı, bu yıl araştırma 34 kritere dayandırılmış…
Altı ana parametre esas alınmış iki araştırmada da…
Eğitim, sağlık, ekonomi, kent hayatı, güvenlik ve kültür-sanat…
Yaşanabilir iller sıralamasında ilk on şöyle oluşmuş:
Ankara, Eskişehir, İstanbul, Antalya, Trabzon, Edirne, Isparta, İzmir, Artvin, Kırklareli…
En sonda ise şu 10 il var:
Mardin, Ardahan, Kars, Muş, Batman, Şırnak, Şanlıurfa, Hakkari, Diyarbakır, Ağrı…
Sakarya 58'inci sırada yer alıyor.
Geçen yıl aynı listede 44'üncü sıradaydık…
Bu sıra utanç verici…
Bu kenti yönetenlerin, bu kentte yaşayanların bundan utanç duyması gerekiyor…
Sakarya olarak " sıramıza" isyan etmeliyiz…
15 yıl süreyle şehri idare eden Aziz Duran Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melik Gökçek'in Başdanışman'ı olmuş…
Garip bir şey…
Birinci sıradaki Ankara'nın Başkanı Melik Gökçek, Sakarya'nın eski Başkanı Aziz Duran'a herhalde bir il nasıl böyle geri bırakılır onu danışacak…
Dünü bir kenara bırakırsak Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu yaşanabilir iller sıralamasında 58'inci sıraya düşen Sakarya'nın durumunu derhal masaya yatırmalıdır…
Aslında sadece Zeki Toçoğlu değil, tüm Sakarya bunu sorgulamalıdır…
Öncelikle hemen yanı başımızdaki Eskişehir'in nasıl ikinci sırada buna bakmalı…
Valilik, Belediyeler, siyasiler, sivil toplum örgütleri, işadamları, bu kenti daha yaşanabilir hale getirmek için el ele vermelidir…
Öncelikle de bu konu Sakarya'nın gündeminde birinci sıraya yerleşmelidir…
Sanırım bu noktada görev bize düşüyor…