M. Ali ÇINAR Onuncu Köy

Gemisini Kurtaran Kaptan

Değerli dostlar,

Eğitim –Öğretimin başladığı bir dönemde Eğitimle ilgili ne bir haber, ne de bir yorum yapıldı. Her yer gülistanlık(!) değil mi? Kalkınmış ülkelerin ilk sıralarındayız (!) Avrupa birliğine yakında gireriz (!) Açılırız gideriz(!), bizi kimse tutamaz(!). Kimi otomatiğe bağlıyor vitesleri, kimi de vites mites tanımam diyor. Veliler kendi kurdukları kurgularının hayalini yaşarken, öğrenciler bölüm seçmede şaşıyor. Ağzı olan konuşuyor. Konuşuluyor ama kim ne anlıyor bu konuşmalardan. Ne iktidarlar gördük söz verip sözünün eri olamayan. Ne dalkavuklar gördük her iktidarda yer alan. Paslı çivilerin pası sarmış gönüllerini. Kendi pasını temizleyemeyenler, ülkenin yasını tutuyor timsah gözyaşlarıyla. Eğilmesi ni bükülmesini iyi öğrenmişler. Giremeyecekleri kalıp yok adamların. Ceketi bükülmeden kendisi bükülüyor içinde. Şekilden şekle giren ve şekli belli olmayan bu sahte yüzler bu yüzyılın da kaderini belirleyecekler gibi görünüyor. Yine ağızları laf yaparak kendileri de koltuklarına sıkıca tutunarak birbirlerine sahte gülücük ve unvan takarak, bu milletin geleceğinin önünü tıkayarak, ezberledikleri yaldızlı ama karın doyurmayan sözleriyle bulundukları yerleri bir türlü bırakmayarak...

Evet değerli dostlar,

Değişim olmayan yerde gelişim olmaz. At gözlüğüyle yaşayan bir ülke felaha ermez. Eğitim-Öğretimde yani yetişen nesilde hata yapan bir millet kalkınmada ve gelişmede hiçbir hedefi yakalayamaz. Nelerle boğuşturuluyoruz, bir bakın. İncir çekirdeğini dolduramayan işlerle uğraştırılıyoruz. Aslında sorunların en büyüğü Eğitim- Öğretim sorunu. Eğitimde başarılı iseniz üretiyorsunuz demektir. Başarılı değilseniz sadece laf üretiyorsunuz demektir. Bakın bakalım çevrenizdekilere, laf mı üretiyorlar, iş mi? Aslında çareler var ancak çarelere giden yollar tıkalı. Yanlışlara giden yollar asfaltlanmış ardına kadar açık. Halkın teveccühünü ve Hakkın rızasını kazanabilecek yiğitler yetişmeyecek mi bu topraklardan. Yetişenlerin ardında durulmayacak mı halâ? Eğer bir sıkıntı yok ise aldırmayalım hep beraber, var diyor isek karşı duralım yine hep beraber. Sorunlu bir millet olmak yerine sorumlu bir millet olmayı deneyelim.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, hak ve hakikatler gün ışığı kadar açık ve seçiktir. Yeter ki biz hakikatlerin yanında olalım. Sağduyulu olup susmayalım. Avazımızın çıktığı kadar bağıralım. Neyi bekliyoruz. Kimi bekliyoruz. Uzaydan ya da batıdan birilerimi gelip de bizi kurtaracak diye beklemeyelim. Damarlarımızdaki asil kan hala mevcut. Eğer bugünkü halimiz sizleri rahatsız etmiyor ise benim sizlere söyleyecek bir sözüm yok. Eğer rahatsızlık veriyor ise O zaman da durmak yok. Tekrar söylüyorum. Sesimizin çıktığı kadar bağıralım. Yetkililere seslenelim. Gerekirse yol gösterelim. Fikri hür vicdanı hür nesilleri yetiştirelim. Ama her şeyden önce samimi olalım diyor saygılar sunuyorum.