Eğitime siz gölge etmeyin yeter!
Eğitimde dökülüyoruz…
SBS'de, ÖSS'de son sıralardayız…
Durum düzeleceğine her yıl daha kötüye gidiyor…
Dün bu kötü gidişe dur demek adına başlatılan bir çalışma tanıtıldı…
Sakarya Eğitimde Başarıyı Attırma Projesi adı altında İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje, Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce AKM'de düzenlenen toplantıda okul müdürlerine ve sivil toplum örgütlerine anlatıldı…
Toplantının başlangıcı ve düzeni bizim başarısızlığımızın temelinin nerede yattığını gösterir nitelikteydi…
10.00'da başlaması gereken toplantıda katılımcılar 20 dakikaya yakın bir süre Vali Yardımcısı Uğur Aladağ ve Milli Eğitim Müdürü Murat Yazıcı'yı beklemek durumunda kaldılar…
Böylesine önemli bir projenin tanıtımı çok daha geniş ve üst düzey katılımla gerçekleştirilmeliydi…
Milli Eğitim yönetimi ve kadrosu bilmeliydi ki bu kentin zirvesi kendilerinden "başarı" bekliyor…
Olmadı, eğitim yöneticilerine o his verilemedi…
Toplantının açılış konuşmasını yapan Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Ziya Cevherli nasıl dar bir kadroyla, 2 bini aşkın öğretmenin özlük dosyalarının bile tutulamadığını itiraf ederken, özlük dosyaları bile tutulamayan öğretmenlerden nasıl bir başarı beklendiğini sordum kendi kendime…
İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yazıcı'nın konuşmasında yapmaya çalıştığı uyarı aslında yapılan işin fotoğrafıydı…
Yazıcı konuşmasında bu tür başarısızlıklar sonunda kamuoyu baskısıyla yöneticilerin bir şeyler yapıyor görünebileceğini, bunun bir anlamda illüzyon sayılabileceğini söyledi…
Gerçekten de dünkü toplantı bir illüzyonist yaklaşımla tertip edilmiş, tümüyle göz boyamaya yönelik, eğitimcilerde ve kamuoyunda heyecan yaratmaktan uzak bir toplantıydı…
Hazırlanan Sakarya Eğitimde Başarıyı Attırma Projesi ise benim için bilinenlerin tekrarından başka bir şey ifade etmiyordu…
Proje kapsamında eğitim ve öğretimin tablosu ortaya konurken verilen rakamlar ise kafamı karıştırdı…
Özellikle okul öncesi eğitimde öğrenci sayısının 15 bin 500, okul okullaşma oranının ise yüzde 58 olduğu bilgisi inanılır gibi değildi…
Çünkü bundan 3 yıl önce Milli Eğitim Müdürlüğü'nün açıkladığı verilere göre okul öncesi eğitimde öğrenci sayısı 24 bin, okullaşma oranı ise yüzde 80'di…
Milli Eğitim öncelikle bu rakamların hangisinin doğru olduğunu açıklamalı, rakamlar yanıltıcı değilse, bu düşüşün nedenlerini de kamuoyuyla paylaşmalıdır…
Sonuç olarak; kısa adı SEBAP olan Sakarya Eğitimde Başarıyı Arttırma Projesi'nin iyi niyetle hazırlanmış, yetersiz bir proje olduğunu belirteyim…
Peki bizler Sakarya'da eğitimde başarıyı yakalamanın tek yolunun ise Milli Eğitim yöneticilerinin-ilgili Vali Yardımcısı dahil-eğitime gölge etmemeleridir…
…
Özel eğitimde başarı nasıl yakalanır?
Sakarya Eğitimde Başarıyı Attırma Projesi'nde ulaşılması amaçlanan 4 hedeften birinin özel eğitimde verimliliği arttırmak olduğu belirtiliyor…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül'ün himayesinde gerçekleştirilen Eğitim Her Engeli Aşar Projesi'nde de benzer bir hedefe ulaşılması amaçlanıyor…
Geçtiğimiz hafta yine AKM'de düzenlenen bir toplantıda bu proje tanıtılmıştı…
O toplantıda oluşturulan koordinasyon kurulunda Rehberlik Araştırma Merkezi müdürleri yer aldı…
Oysa engellilerin özel eğitiminin önündeki en büyük engel Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürü Yıldıray Çamdeviren ve arkadaşları…
Aylardır yazıyoruz, çiziyoruz…
Eğitim alan engelli sayısını yarıdan daha aşağılara düşürdü…
Engelli aileleri kapılardan kovuldu…
Analar, günlerce gözyaşı döktüler, halen döküyorlar…
Kimse kılını kıpırdatmadı…
SEBAP projesinde dile getirilen eğitim alan engelli sayısı da abartılı rakamlar…
Gerçek rakamlar hiçbir şekilde dile getirilmiyor…
Çünkü RAM'a kimse karışamıyor…
Onlar ne bilgi verirse doğru sanılıyor…
Özel eğitimle ilgili bir şey yapılmak isteniyorsa yapılması gereken tek şey Çamdeviren ve ekibini RAM'dan uzaklaştırmaktır…
Adapazarı RAM'a da kendi adamlarını yerleştirerek Erenler'de uyguladığı zulmü Adapazarı'na taşıyan Yıldıray Çamdeviren'i o görevde tutanlar bana, eğitimle ilgili doğru şeyler yapmaya çalıştıklarını söylemesinler…
Eğer inandırıcı olmak istiyorlarsa Çamdeviren ve arkadaşlarını her iki RAM'dan uzaklaştırsınlar.
#