“Kusursuz insan elbetteki yoktur. Fakat kusurlar iyilikleri geçmişse, orda durup düşünmek lazım”. İnsan önce kendi yüreğini görebilmeli, bakabilmeli bütün çıplaklığıyla gerçeklere. Sonra karşısındakinin yüreğini görmeli. Ve her insan “insanlığını” bir kez sorgulamalı…
Diyojen, gündüz gözüne eline feneri alıp dışarı fırlamış ve görenler de, bu adam ne yapıyor, delirdi mi diye şaşırmışlar…
Diyojen buna şöyle cevap vermiş:
- İnsan arıyorum, insan!
Evet, ne acı ki artık “insan” gündüz fenerle aranacak hale geldi. “İnsanlığımız” bu derece yok olmaya yüz tuttu. Hayatta “anlam”, kara deliğe verilmiş bir kurban oldu. Ve bizler de bu yitirilmiş anlamla yok oluyoruz. Değerlerimiz yok oluyor!
Var olan bütün anlam(lar) “anlamsızlığa” dönüşüyor. Ve “varlık”, “yokluk” elbisesini giyiyor. Çünkü varlığımız bile o kadar çıplak ki ancak yoklukla kapatıyoruz açığımızı…
Eğer “insanlık” bugün ayaklar altındaysa, bunda hepimizin payı var. Çünkü bizde de (kendimizde de) yitirilmiş bir insanlık var. Ve hepimizin en azından bir kez sorgulanmaya ihtiyacı var…
Hayatımızın değerini ne kadar biliyoruz? Yaşamımızın anlamını? Ölüm korkusuyla titreyip varlığımıza şükrediyor muyuz hiç?
Ve en önemlisi… “ Benim insanlığım yitirilen anlamın neresinde acaba?”.
Erdemlerimizde hissettiğiniz çürüme ve dumura uğramışlığın, Dünya'nın kuruluşundan bu yana işlevini sürdüren, "eşyanın tabiyatı" icabı olduğu kanısındayım. Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız, levh-i mahfuzda kayıtlıdır. Bize bugün âyan olanlar, daha önce sabit idiler. Bu cihanın direği gaflettir bu nedenle
olanları "seyyâr" sanıyoruz.Esenlik dileklerimle..Ahi Naci.
mukayyet idi
Faruk Serkan
14.01.2010 / 15:01:17
<“Varlık”, “yokluk” elbisesini giyiyor. Çünkü varlığımız bile o kadar çıplak ki ancak yoklukla kapatıyoruz açığımızı> şeklindeki cevap; sorduğun <ölüm korkusuyla titreyip varlığımıza şükrediyor muyuz?> sorusun mu? Ölüm korkusundan ötürü varlığımıza şükredersek "yaşamamızın anlamını" bilemeyiz bence. "Eşyanın isimlerini" öğrenen insan, varlığının menbaına "ölümle" döndürüleceğini hatırlamalı. Nisyan olan insan, öğretileni; hatta fıtratına nakşedilen yeteneği unutmakta mâhirdir. Anımsattığını, yazarak anımsayayım dedim bu yüzden. "Anlam"lı sorularının kalitesi beni yazmaya itti. Tebrikler.
feyzi çakmak
15.01.2010 / 02:01:31
Deryacığım seni tebrik ediyorum. toplumun kanayan yarasına temas etmişsin. tabii çok acıtıyor ama gerçekler işte. sana teşekkürlerrr
Erdoğan ISIR
17.01.2010 / 15:27:17
İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.( mevlana) ve İyi insan olmak kolaydır, zor olan adil insan olmaktır. (v.hugo) paylaşım için teşekürler, düşünen yüreğinize sağlık....
İbrahim AÇILAN
27.01.2010 / 22:28:27
YILLAR ÖNCE BİR ÖĞRENCİM DERSTE " HOCAM, İNSAN, İNSAN OLMAKLA İNSAN OLMUYOR " DEMİŞTİ. O KADAR DOĞRU BİR TESBİTTİ Kİ. İNSANLIĞI SADECE ŞEKİLDE VEYA MAKAMDA ARADIĞIMIZ MÜDDETÇE BU YARA KANAMAYA DEVAM EDİP GİDECEK NE YAZIK Kİ. YILMADAN, USANMADAN DOĞRULARI GÖSTERMEK, ÖĞRETMEK ZORUNDAYIZ SANIRIM. SAYGILARIMLA.