Sıfırın Altına İndiler!
Başbakan Erdoğan her ne kadar krizin Türkiye'yi teğet geçtiğini iddia etse de yaşadığımız gerçekler söylenenlere inanmamızı güçleştiriyor…
Başka illerdeki sıkıntıları gazetelerden okuyor, televizyonlardan seyrediyoruz…
Ama Sakarya'nın krizden nasıl etkilendiğini çevremizde çok daha yakından gözlüyoruz…
Bu şehrin bir zamanlar en büyük işadamları ülkemizi teğet geçtiği söylenen krizle birlikte büyük bir açmazın içine girdiler…
Sıfırı tüketen hatta sıfırın altına inen çok sayıda işadamı var…
Bugün artık kar etmese de zarar etmeyen işletmeler kendilerini çok başarılı sayıyorlar…
Yılı az zararla kapatanlar, sıfırı tüketenlerin yanında kendilerini çok şanslı görüyorlar…
5inci ve 6ncı icra müdürlükleri açıldı, yine de yetişemiyorlar…
Yediemin depoları doldu taştı…
Yediemin araç garajları artık icrayla el konulan araçlar için yetmiyor…
Her tarafı tefeciler sarmış…
Birbiri ardına kapanan işyerleri işsiz sayısının katlanarak artmasına neden oluyor…
Başbakan küçük esnafla adeta dalga geçer gibi "Bakkal devri bitti, AVM devrindeyiz" diyor…
Çiftçinin ürünü para etmiyor…
Köylerde artık vatandaş çay parası olmadığı için kahveye bile çıkamıyor…
Bu karanlık tablo içinde umut arayan vatandaş her televizyonu açtığında kabus gibi haberlerle karşılaşıyor…
Şok, şok, şok…
Balyoz darbe planı, kafes planı…
Falan plan, fişman plan…
Şok, şok, şok…
Ne yazık ki bir tek iyi haber yok…
Yok, yok, yok…
Sıfırın altına inenler, siyasetçilerden bu ülkeye umut olduğunu söyleyenlerden yardım eli bekliyor…
Kendilerine nefes aldıracak solunum cihazı bekliyorlar…
İyi bir haber bekliyorlar…
Hem de acilen…
,,,,
Rüstem Keleş'in hassasiyeti!
ADASU Genel Müdürü Rüstem Keleş, ilk atandığında kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelerim vardı…
Bir üniversite hocasının böyle bir görevde başarılı olamayacağını düşünmüştüm…
Zaman içinde icraatlarıyla beni yanılttı…
ADASU'da sergilediği performansın ardından Genel Sekreter Vekili olarak Büyükşehir Belediyesi'ni de önemli ölçüde derledi, topladı…
Sonra tekrar mesaisinin tamamını ADASU'ya ayırmak üzere Genel Müdürlük görevine döndü…
Burada yaptığı birçok önemli çalışma var…
Bunların içinde benim için en önemlileri Sapanca Gölü ile ilgili olanları…
Göl havzasındaki yapılaşmayla mücadelesi, su şişeleme fabrikalarının yarattığı çevre zararlarının önlenmesi için çabalar, TÜBİTAK'la yürütülen Göl'ün kirlilik açısından izlenmesi projesi, güney kolektöründeki sorunların giderilmesi, kuzey kolektörünün inşaatı gibi çalışmalar ilk anda aklıma gelenler…
Rüstem Keleş, bu şehirde Sapanca Gölü'nü korumak için çabalayan ender insanlardan biri…
Bu hassasiyetine son kolektör üzerinin molozla doldurulması olayında bir kez daha şahit oldum…
Gölün içine dökülen molozların kaldırılması konusunda gösterdiği dirayet gerçekten takdire şayan…
Şimdi Keleş bir büyük projeyi Adapazarı'na kazandırmanın heyecanını yaşıyor…
Sakarya Nehri üzerinde kurulacak hidroelektrik enerji santralinin ihale tarihi belirlendi…
12 Mart'ta ihaleye çıkılacak…
Proje tamamlandığında ADASU aylık 1 milyon lirayı aşan elektrik masrafından kurtulacak…
Şimdi bakıyorum da; Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'ın son dönemde yaptığı en doğru iş Rüstem Keleş'i ADASU Genel Müdürü olarak atamak olmuş…
ADASU'nun başına ancak böylesi çevreye duyarlı bir Genel Müdür gerekliymiş…
#