Metin GİRGİN
Şehir ve İnsan
Yabancı ülkeden Danıştay ithal edelim!
Futbol, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de milyonların sevdiği ve ilgi ile takip ettiği bir spor dalıdır.
Hakemler de futbolun en önemli bir parçasıdır. Verdikleri kararlarla maçın kaderiyle oynarlar.
Hakemler yanlı ve yanlış kararları ile birçok kulübün ve futbolcunun canını yakıyorlar.
Dolayısı ile, kulüp başkanları, teknik direktörler, taraftarlar, spor yazarları çoğu kez haklı olarak hep hakemleri suçlarlar.
Çünkü, milyon liralar harcanıyor, emekler zayi oluyor.
Canı yananlar “dışarıdan hakem getirelim, maçları yabancı hakemler yönetsin” diyorlar.
Sonuçta futbol zevk işidir. İnsanlar stres atarlar, eğlenirler, heyecan duyarlar..
Peki, bu ülkede futbolda yaşanan hakem hataları kadar, hukuk skandalları yaşanıyor mu?
Yüzlerce dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmiyor mu?
Peki... Bu hukuk dışı kararların, futbol kadar değeri yok mu?
Örneğin, hazır yabancı hakem istemişken, yabancı ülkelerden bir tanede Danıştay getirsek olmaz mı?
Yok, yok gayet ciddiyim.
Konu taze…
Danıştay, yüz binlerce öğrenciyi ilgilendiren katsayı ile ilgili hukuk dışı bir karar verdi, büyük bir skandala imza attı.
YÖK, meslek lisesi öğrencilerinin önüne barikat gibi konan katsayının kaldırılması için ikinci kez bir düzenleme yaptı. Kat sayıyı düşürdü. Yani, meslek lisesi öğrencilerinin, düz lise öğrencileriyle hemen hemen aynı şartlarda üniversite sınavına girmesine zemin hazırladı.
İstanbul Barosu, Danıştay 8. Dairesine itiraz etti. Danıştay, YÖK’ün kararını bozdu. Üniversite sınavlara hazırlanan yüz binlerce meslek lisesi öğrencisi mağdur edildi.
Şimdi.. Bu İstanbul Barosu, öğrencileri ilgilendiren bir konuyu neden Danıştay’a götürür? Eğitimle ilgili bir konuya neden itiraz eder? Aslında fazla kafa yormaya gerek yok. Baronun itirazı ve Danıştay’ın kararı tamamen siyasidir. Bu iki kurum, CHP’nin yapamadığını yapmış ve sırf hükümete muhalif olmak adına, hukukçuları bile hayrete düşüren hukuk skandalına imza atmıştır.
Görülüyor ki; Bu tür kararlar hükümetin elini kolunu bağlıyor. Olanda geleceğimizin teminatı gençlerimize oluyor.
Bu katsayı engelinin geçmişte, İmam Hatip Liselerinin önünü kesmek amacıyla çıkarıldığını bilmeyen yok. Bu gerçeği kamufle etmek için, o dönem Meslek Liselerini de bu kapsam içine alarak, yine binlerce öğrenciyi kurban etmekten kaçınmadılar.
Binlerce öğrenci, üniversite sınavlarına hazırlanıyor, bir çoğu dershanelere gidiyordu. Şimdi bu kararla birlikte, üniversiteyi kazanmak hayal oldu. Danıştay, yüz binlerce öğrencinin geleceğini kararttı.
Şimdi, yapılması gereken nedir?
Bu hukuk dışı karara kayıtsız kalınmamalı. YÖK, hükümet ve öğrenci velileri mutlaka bu kanunsuz karara yasal çerçevede itiraz etmelidir.
Elbette, gün gelecek bu sıkıntılar aşılacak, yüz binlerce genci mağdur edip, onların geleceğiyle oynayanlar bu yükün altında ezilecektir.
