Adak
1
Ey sevgili!
Ay oldun,
Doğdun üzerime.
Günden,
Güneşten
Haber vermek üzere.
Nasıl anlatılırsın sen?
Hilâl olup görünürken,
Ben lâl olup
Oruç mu tutsam?
Sussam,
Konuşmasam…
Sana âyetler,
İşaretler sunsam.
Sûreten insan;
Bir melek olsam…
2
Meryem,
Ailesiyle arasına
Bir perde koydu.
Cebrail gelince,
O, Ruhu
İnsan sûretinde buldu.
...
Ve Meryem korktu:
“Dokunma bana!” dedi.
Oysa Cebrail,
Hak’tan gelen emirdi.
3
İlk dördün’de
Ya da yirmi dördünde…
Ay, ışığıyla
“Toprağa” düştü.
“Hem bu önceden,
Ezelden bir işti…”
Ve yürek,
İkiye şaklandı!
Milâdı yok,
Tarihi saklı.
4
Can yarım da;
Ay yarım gibiydi hâlâ.
Bir inanış,
Bir yanlış…
Yanılsamaydı ya da.
...
Ey Dolunay!
Yüreğini ikiye bölmek adına,
İşaret parmağımı doğrultmadan,
Sana âyetler mi sunsam?
Peygamber de değilim;
Bir mucizeye vesile olsam.
Seni parmağıma dolasam;
Bağlanan ben olsam…
5
Sığındığına sığınmışım
Cisim olsa da ismim.
Söyledim:
Kelâmı yüklendi sesim.
Sana erkek değmese de,
Bak İsa’ya gebesin.
...
Sadece sus şimdi sen!
“İnsanları görürsen,”
Bir oruç adadığını söyle.
Ey Ay Işığı!
Gecenle ört beni;
Esmerliğinle gizle.
6
Ve benim
Adağımdır
Gururum…
Ben,
Dillerde gezen,
İsmail’e inen
Koyunum…
Bir çiğ et ki dilden,
Hâbil’in sunağı ben.
Ben İsa’nın
Soluğuyum...
Göçmek için senden,
Dirilirim;
Bir kuşum...
Yükseklerden uçmuşum.
#