M. Ali ÇINAR Onuncu Köy

Demek ki, Önemi Yok

24 Kasım Öğretmenler günüydü. Öğretmen denilince aklımıza ilk gelen Eğitim ve Öğretimdir. Yani geleceğimizdir. 24 Kasım geldi geçti. Hiçbir TV. Kanalında ne Eğitim ne Öğretim ve ne de öğretmenlerle ilgili hiçbir konu üzerinde konuşulmadı ve düşündürülmedi. Demek ki, her gün şikâyet edilen Eğitim ve Öğretim konusunda hiçbir sorun yok. Her şey süt liman… Şike konusu, Suriye konusu, şiddet konusu vs. bazı konular gündemde tutulurken geleceğimizin teminatı olan yavrularımızla ilgili Eğitim ve Öğretim konusunda suskunluk almış başını gidiyor. Senede bir gün bu, 24 Kasım da hiç olmazsa açık oturumlar, siyaset meydanı, 32. Gün vs. birçok TV de öğretmenlerinde katılımını sağlayacak bir program yapın. Ben yıllardır bunun özlemini çektim ve çekiyorum. Her şey yolunda olsa sorun yok. Aynı hükümet döneminde bile bakanların değişmesiyle birçok konu değişiyor ve değiştiriliyor. Neden bu kadar önemli olan bir konuya duyarsız kalınıyor. Bana göre Eğitim ve Öğretim konusuna gereken önem sadece üç beş söz söylemekle geçiştiriliyor. Çağdan koptuk ve koparıldık. Ezberden öteye geçmeyen bu sitemle sonucun değişebileceğine inanamıyorum. Eğitim ve Öğretime yıllarını vermiş, kendini yetiştirmiş ve geliştirmiş tecrübeli öğretmenlerden niçin yararlanılmak istenmiyor. Yoksa öğretmenler bu konuda yetersiz mi sayılıyorlar. Eğer yetersiz görülüyorlar ise yeniden tedbirler alınsın ve ne yapılmak isteniyor ise o yapılsın. Yok, öğretmenlerimiz yeterli deniliyor ise o zaman hiç vakit geçirmeden “söz öğretmende” diye bir TV kanalı sadece bu konu için hazırlansın. Çocuk programları aldı başını gidiyor. Bütün çocuklar da heves uyandırılarak öğrencilerin psikolojik yönden etkilendiğini ve onlara özendiğini, aynı zamanda kişilik değişimine uğradıklarını hiç düşünmüyorlar mı? Bunun kokusu sonra çıkacak. Bu konuya şimdilik sessiz olan uzmanlar (!) yarın konu bu olursa bakın neler diyecekler. Ne laflar üretecekler. Gidişat iyi değil beyler. Şiddete karşı çıkıyoruz, şiddet artıyor. Hiddete karşı çıkıyoruz hiddet artıyor. Birisi boyamak için tahtaya boya süserken bir diğeri durmadan tiner döküyor. Bu tahtanın böyle boyanması mümkün görünmüyor. Ya tineri kaldırın ortadan, ya da boşuna boya israf etmeyin.

Eğitim- Öğretim de çözüm aslında çok basit. 1. Si istidatla meslek arasındaki engelleri kaldırın. Gereği ve önemi olmayan dersleri öğretmeye zorlamayın. Müfredatımızı çağın sorunlarına çözüm üretebilecek şekilde dizayn edin. Gelişmiş ülkelerin eğitim sistemlerinden ilham alın. Tecrübeli öğretmenlerinize değer verin. Hele hele ben şu konuda bir şey ürettim diyen öğretmenleriniz var ise onları hemen bir araya getirin ve çözüm önerilerini dinleme zahmetine katlanın. Çok değil bir aylık bir çalışma her şeyi çözecektir. Üç beş günlük seminerlerle geçiştirmeyin. Ülkemize ve geleceğimize iyilik yapmıyorsunuz. Yıllardır hep aynı hikâye birbirimizi kandırıyoruz. Aslında geleceğimizin altına dinamit koymaktır bu. Çoğu öğretmen konuşmaya korkuyor. Vicdanının sesini topluma duyuramıyor iseniz işiniz felakete doğru yol alıyorsunuz demektir. Sesli düşünmekten korkar hale geldiyseniz geleceğimiz adım adım tehlikeye doğru ilerliyor demektir. Tenkit hakkı olmayan tüm alkışlar kocaman bir yalandan ibarettir.

Sonuç, birileri artık çıksın bu yanlış giden gidişata bir dur desin. Hepimiz aynı gemideyiz. Batarsak hepimiz batacağız. Kurtarır isek hepimiz kurtulacağız. Ben bir kez daha tekrar etmek istiyorum, kendini farklı gören, ben bir şey ürettim diyen tecrübeli öğretmenlerin düşüncelerini anlatabilecek bir ortam sağlayın. Sağlayın ki, değişimde kalite olsun. Sağlayın ki, gelişimde farklılık olsun. Sağlayın ki, bu güzel vatan hak ettiği yere ulaşsın. Sağlayın ki, muasır Medeniyet dediğimiz seviyeye çıkarılsın. Sağlayın ki, geleceğimiz olan dünyanın en zeki çocukları üretime katılsın. Sağlayın ki, Türkiye Cumhuriyeti bu güzel coğrafyadan dünyayı aydınlatsın. Hem ahlaken hem ilmen örnek olsun dünyaya. Bizim ülkemiz ve insanımız buna layık. Aynı zamanda da hazır... Çünkü yıllardır hep bu özlemle yaşadı ve yaşıyor. İnşallah bahis olan konu erdemli insanlar tarafından gündeme getirilecek ve bu hasret bitecektir.