Haksızlık Karşısında Susmak
“Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır” (Hadis-i şerif)
İnanan her insan kendini hesaba çekmek ve günlük muhasebesini yapmak mecburiyetindedir. Her Mümin yaşarken doğru bir istikamet üzere yaşamalı ve her attığı adımın yarın huzuru mahşerde hesabının verileceği şuurunda olmalıdır. Bunun içinde her zaman hakkı ve hakikati gözeten bilince sahip olmalıdır. Çünkü kul hakkının tövbesi yoktur. Ancak hakkını yediğin kişiyle helalleşmadikçe. Peki, hangi yüzle gideceksiniz helalleşmeye. Haram helal ver Allah’ım, asi kulun yer Allah’ımdiyerek mi?
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytandır demiş. Bunu hepimiz defalarca duymuşuzdur. Peki, bu sözü bildiğimiz halde hangi kaynaklardan beslenerek yanlışlarımızda ısrar ediyoruz. Hak hukuk tanımazlığımızın gücünü kim veriyor bizlere. Bu gün bırakın yanlışlar karşısında susmayı, yanlış olan bir fiili kendimiz işliyoruz. Aynı zamanda yanlışlara destek veriyoruz. Bu cesareti kendimizde nasıl buluyoruz gerçekten hayret verici.
Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz. Nasıl dirilirseniz, öyle haşrolunursunuz. (Hadis_i Şerif) İnsan ahlaken taraf olabilir hukuken taraf olmamalıdır. İşte ilkeli insan yukarıda belirtilen hadislerin göstergesine uyuyor ise kurtulmuştur. Bunun aksi ise…
Sonuç olarak bir ayeti kerime ile mevzu mu kapatacağım. “Bir topluluğa duyduğunuz öfkeniz ya da kininiz sizi adaletsizliğe sevketmesin."
#