Karıştıkça Karıştırdık
Hangi işe el atıldıysa orada ki işler bozuldu. Bilir bilmez her konuya maydanoz olmanın sonucudur yaşadıklarımız. Herkes aklı kadar konuşuyor akıllı konuşan yok. Ehil kişilerin istişare sonucunda oluşturulan konular ele alınıp yine ehil olan kişiler tarafından irdelenmeden yapılan bütün çalış tayların işte sonucu budur. İşi doğru yapmakla doğru iş yapmak arasındaki farkta budur. Eğri sağlamların doğru çürüklerden daha iyi olduğunu gördükçe geleceğe güvenin her geçen gün azaldığını görürsünüz. Eğitimdeki yanlışlar her geçen gün artıyor. Eğer doğru işler yapılabilseydi bahsettiğimiz sorunlar azalması gerekir bu kadar ikide bir değişikliğe gerek kalmazdı. Yani deneme tahtası olmazdık. Suçlar ve suçlular azalsaydı bu kadar emniyet gücüne ihtiyaç olmazdı. Söylediklerimizi davranışlarımızla yalanlamasaydık bu kadar hapishane açmağa gerek olmazdı.
Aile işine yardımcı olmakla aile işine karışmak aynı şey değildir. Ailenin işine karıştık ailede sorunlar büyüdü, boşanmalar ve ailede cinayetler maalesef çoğaldı.
Velhasıl nereye el attıysak orada bir bozulma ya da çözülme oldu. Bunlar neden biliyor musunuz? Emanetler ehil kişilere verilmediği için, ya da istişarenin eksikliğinden. Yapılan işler iyi niyetle yapılsa bile istişaresiz yapılan hiç bir şey hedefine ulaşmaz.
Hz. Ömer ra. İman etmeden önce yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor.” Cahiliye döneminde uyguladığım iki olay var, birini hatırladıkça ağlarım diğerini hatırladıkça da hep gülerim. Biri kızımı diri diri gömerken üzerimdeki tozları siliyordu. Bunu hatırladıkça hep ağlarım. Diğeri de akşamdan helvadan put yapardık ve ona tapardık, acıktığımızda da onu yerdik. Bunu hatırladıkça da gülerim”. Demiştir.
O’ Ömer ki, arkasındaki cemaate dönüp “ Ey cemaat ben bir yanlış yaptığımda ne yaparsınız dediğinde seni kılıcımızla doğrulturuz ya Ömer” diyen bir cemaat vardı. Ve Hz. Ömer böyle bir cemaatin arkasında olmasından da Allah a şükrederdi.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, emaneti ehil olanlara, ehil olanlarında istişareye, istişarelerinde denetlenmeye ihtiyaçları vardır. Her insan sesli düşünme özgürlüğüne kavuşmadan bütün çarkların ve dişlilerin bozulacağı kaçınılmaz sonuçtur.