Her Şey Lafta mı Acaba?
Birbirimize güvenimiz her geçen gün azalıyor. Güven duymuyoruz birbirimize, yakınlarımıza, dost bildiğimiz dostlara… Arkadaşlıklar dostluklar akrabalıklar bile menfaat çerçevesinde sürdürülebiliyor.
Biz böyle değildik; bize ne oldu dersiniz? Yüzümüze karşı konuşulanlar arkamızdan konuşulmuyor. Kime nasıl güvenelim benimde aklım almaz oldu. Sanki herkes birbirinin kurdu olmuş. Samimiyetsiz sahte nezaketi çok iyi becerebilen; söylediklerini davranışları her an yalanlayan vicdanlarından uzaklaştırılmış zihniyetlerin pençeleri önünde dik durabilmek kolay değil. Kim kimin değirmenine su taşıyor belli değil. Ortak çıkarları doğrultusunda bir araya gelenler, birbirlerine ne kadar değer veriyor? Toplum bu kadar davranış bozukluğuna hangi merdivenin basamaklarından indi; ya da indirildi diye merak ediyorum.
Mevlana Hazretleri şöyle buyurmuş: ’’Ya göründüğün gibi ol; ya da olduğun gibi görün’’. Biz ikisini de beceremedik. Ne göründüğümüz gibi olduk; ne de olduğumuz gibi göründük. Çıkarlarımızı nerede gördüysek oraya yöneldik. Dua ettik el açtık ama vicdanımızın sesine kulak vermedik. Kendimizi sorgulamadık. Uyanık geçindik, bıyık altından güldük. Yapabildiğimiz kadar namussuz, yapamadığımız kadar da namuslu olmaya çalıştık. Herkes başkası için konuştu. Dinleyenlerde başkaları için dinledi. Bir türlü kendi nefsimize söz geçiremedik.
Sonuç; yalan dünyanın yalancıları olmayalım. Verilen ömrümüzü adam gibi harcayalım. Birilerinin menfaatini korumak için el ayak olmayalım. Ya olduğumuz gibi görünelim; ya da göründüğümüz gibi olalım. Ne mutlu ki söylediklerini davranışlarıyla yalanlamayan insanlara... Sayıları azaldı ancak tükenmedi tükenmeyecek. Allah bu gibi şahsiyetleri iki cihanda aziz eylesin. Üç kuruşluk menfaatinin peşine düşenleri de iki cihanda zelil eylesin. Amiin…