Sabahın Seher Vakti
Her zaman sıklıkla duyduğumuz ve pek çoğumuzun farkında bile olmadığımız kuş sesleri sabahın seher vaktinde bir başka oluyor. Şayet kafanız dünyevi işlerle fazla meşgul değilse, evinizde de kafa şişiren birileri yoksa sabah namazını kılmak için kalktığınızda, pencerenizi de açarsanız kuş seslerini rahatlıkla dinler ve kendinize düşünme vakti ayırırsanız, gönlünüz genişler ve huzurlu bir seher vaktini yaşar ve mutlu olursunuz. Ben mutlu oluyor ve derin derin düşünme fırsatı buluyorum Elhamdülillah.
Ve düşünüyorum bazı açgözlü insanların dar gönüllerinin ne kadar daraldığını. Mal yığma hırsı sarmış bencilleri. Aç kalma korkusuyla stok yapanları. Yarın ne olacak telaşıyla uyuyamayanları, düşünüyorum. Ve o sabahın seher vaktinde cıvıl cıvıl öten kuşlar, böcekler ve doğadaki birçok mahlûkun dinmek bilmez serzenişleri. Ah diyorum bir anlaya bilsem. Kim bilir neler söylüyorlar. Hiç korkularının olmadığını biliyorum. Kimseden korkmadan, makam mevki derdi olmadan, birilerinin değirmenine su taşımadan özgürce bağırabiliyorlar. Yandaşlık ve çıkar kavgaları da yok. Hastanesi pastanesi, özel doktoru, tansiyonu, şekeri falan da yok. Aşçısı yok dişçisi yok. Tüm mahlûkat asırlardır yaşıyor ve neslini devam ettiriyor. Yavrularını büyütüyor okutmuyor ama eğitiyor ve öğretiyor. Göçmen kuşları düşünün kilometrelerce uzaklardan pusulasız yollarını şaşırmadan aynı bölgelere gelip yavrularını yetiştirip tekrar başka ülkelere gidebiliyorlar. Peki ya buralarda kar kış altında kalıp uzun bir kış mevsimini nasıl geçirip baharı tekrar görebiliyorlar. Hiç düşündünüz mü? Birde eli ayağı tutan kendine en güzel barınaklar yapan, kış hazırlıklarını hazırlayan insanoğlunun telaşına bir bakın.
Sonuç olarak doğanın güzelliklerini göremeyen, suları kirleten, ormanları hunharca katleden bizler değil miyiz? Sanki bizden sonra yaşayan kimse olmayacakmış gibi, bir an önce dünyanın sonunu getirmeye çalışan gözü dönmüş kendi çıkarlarının dışında başkalarını görmeyen düşünmeyen bunları Allah ıslah eylesin. Bir kürek toprak gözümüzü doyuracak bir gün. Ama yaptığımız tahribatı geri getirmeyecek.
Dünyanın ömrü bizlerin duyarlılığına bağlı… Uzatamazsınız ama kısaltırsınız.
‘ ’ Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın’ ’ (Ayet_i kerime)
‘ ’ Kendi ellerinizle işlediklerinizden dolayı karada ve denizde düzen bozuldu’ ’ (Ayet_i Kerime)
Son sözüm; Duyarlı insanların bir araya gelerek yanlışlara dur diyebilecek ve insan olmanın hazzını tadacak insanlara ne kadar muhtacız…