Bir Çocuk Bayramının Ardından
Bağrımıza basmadan verdik kara toprağa,
Çocukların feryadı sararken şu dünyayı,
Şu sessiz yığınlar, kalkacak mı ayağa...
Evet değerli dostlarım,
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını büyük bir coşkuyla kutladık! Bu yıl yanılmıyorsam 87. yıl dönümü. Bu Bayram Mustafa Kemal Atatürk Tarafından bütün dünya çocuklarına armağan edilmiş büyük bir bayramdır. Ancak, bir yanda bayram kutlanırken diğer yandan çocuklar öldürülüyor. Bir tarafta ödül alan çocuklar, diğer taraftan kefenlere sarılan yavrular, Aynı gezegende oluyor bunlar. Dünya devletlerinden davet edilen çocuklar Ankara da yaklaşık 15 gün gezdiriliyor ve eğlendiriliyor ne güzel. Ama öbür tarafta sokaklarda yatan çocuklar. Çocuk bayramı değil mi bu beyler. Çocukların Bayramı. Ya da bazı çocukların bayramı mı? Hiç yeni bir elbise giyememiş, Sıcak bir oda da, sıcak bir yatağa uzanamamış yavrular yok mu bu ülkede? bizim çocuklarımız değil mi onlar? Belki sıcak bir çorbayı tadamamış daha, Acaba ben mi doğru algılayamıyorum? Yoksa Bayramlar mı değişti? Ölenler öldürülenler çocuk değil mi yoksa? Sadece kendi çocuklarımızı mı düşünmeye başladık? Kafam karmakarışık. Ne oldu bizlere, ne oldu bu dünya ya, nasıl sessizliğe bürünmüş insanlık, ne zaman konuşacak! bu sessiz yığınlar! yoksa hep olayları izlemeye devam mı edeceğiz. Kan, gözyaşı hiç dinmeyecek mi bu gezegende? Ya da herkes kendi ölüsü için mi ağlayacak?
Bütün dünya çocuklarının hakkı değil mi bu bayram. Dün Bosna’da, Bugün Irak’ta, Afganistan da, Filistin’de, yarın başka bir yerde suçsuz günahsız çocukların feryadı dinmeyecek mi? İnsanlık bu feryatları duymayacak mı? Umursamayacak mıyız hiç.
Dünya hepimize yetecek kadar geniş ve cömert aslında. Öğrenemedik paylaşmayı. Vazgeçemedik savaşlardan. İnsan insanın kurdu olmuş adeta. Unutmayın, bu dünya kimseye kalmayacak. "Ve her nefis ölümü tadacaktır". Bir daha güneş doğmayacak kapıdan içeri sende gireceksin.
Bu gün bunları görmemezlikten gelenler, yarın kendi çocuklarının da akıbeti böyle olabileceğini unutmamalıdırlar.
.Hepinizi saygılarımı sunuyorum değerli okuyucularım.