Aklın Terazisi Vicdandır
İnsanoğluna bahşedilen en büyük nimet akıldır. Aklın terazisi ise vicdandır. İşi doğru yapmak için değil, doğru iş yapmaktır asıl mesele. İnsanoğlunun onuru da buna bağlıdır. Çıkarları doğrultusunda kullanılırsa menfaatinin esiri olur ve kendisine bile faydası olamayacak işlere yol açar. Doğru kullanıldığı zaman hem maddi hem de manevi değeri olan güzel işler yapmasına vesile olur. Yaptığı işlerin doğru olup olmadığını ise irade sağlar. Aklın terazisi ancak bu şekilde yönlendirilir.
Aklın doğru kullanılması ve güçlü bir iradenin olması da değerlere bağlıdır. Bunun temeli de dindir. Din olmadığı zaman her şey mubahtır. Yoksa insanoğlu yapabildiği kadar namussuz, yapamadığı kadar da namuslu olur. Böyle oluşturulan toplumların yıkılışı da kolaylaşır. Hak ve hakikat yolunda ilerlemek isteyenler önce hakkı korumalı, hak korunursa neslin korunması ve ailenin korunması olarak tezahür eder. Onun içindir ki, yetkili ve etkili kişiler her yaptığı işte hakkın rızasını ve halkın teveccühünü gözetmelidir. Aksi halde yaptığı işlerin bir çırpıda savrulup gittiğini ve boşuna zaman harcadığını kendiside şahit olur. Bu şuna benzer. Kumla çimentoyu karıştırır suyunu katmazsanız bir fırtınada dağılıp gittiğini ve zamanınızı boşa harcadığınızı geç alınan tedbirin de işe yaramadığına kendiniz şahit olursunuz.
Sonuç olarak şöyle diyelim. İşlerinizi istişareyle yapar, emanetleri de ehil olanlara verir ehli zikre sorarsanız yanılgılarınız asgariye iner. Tenkit hakkı olmayan alkışlar bizleri yanlış yola götürebilir. Onun için aklımızı vicdandan uzaklaştırmayalım yoksa cüzdana takılır günümüzü heba eder yarınlarımızı mahvedebiliriz…
Saygılarımla…