Sayın Vekillerimize Sormak İstiyorum
Yoksulluk sınırı açlık sınırı gibi bazı yorumları görsel basından izliyoruz. Ve soruyorum Sayın Vekillerimize…
Gelirlerinizi ve maaşınızı sormuyorum. Kaç TL. aldığınızı da bilmiyorum. Benim sizlerden öğrenmek istediğim şudur. İktidara gelmek için seçmeninize verdiğiniz sözlerinizi önce bir hatırlayın. Ve düşünün bir kerecik olsun. Günümüzde işi olmayanlar değil, işe girmiş, iş bulmuş bir vatandaşımız asgari ücretle acaba geçinebilmesi mümkün mü? Zaten asgari ücretle çalışan birçok kişinin evi ocağı da yoktur. Bu vatandaşımız bu maaşla nasıl yaşayabilir, nasıl huzurlu olabilir. Kiramı versin? Su parası mı ödesin? Yakıt parası mı? Allah aşkına hiç düşünmez ve hiç kafa yormaz mısınız? Ve nasıl rahat rahat dolaşıyor ve kendinize sağladığınız imkânları sizleri oraya taşıyan vefakâr halkımıza reva görmüyorsunuz. Parti ayrı yapmadan, tüm vekillerimize hitaben yazıyorum ve soruyorum. Hep aynı hikaye, aynı hamam aynı tas. Bu ülkede yoksulluk hiç bitmeyecek mi? Zenginle fakirin arasında ki bu uçurum ne zaman normal hale gelecek?
Kısacası şunu diyorum, parasını çarçul edenlere diyeceğim bir şey yok. Tembel olup asalak olarak geçinenlere hiçbir şey demiyorum. Benim sorguladığım ve sizlerden cevap beklediğim bir sorum var. Soruyorum ve sorguluyorum. Yaşadığımız şu geçici gezegende kefenin cebi yok deyip de doymayan azgınlara. Ya neyin var şükret deyip kendileri kasalarını dolduranlara. Sosyal adalet deyip sosyal vurgun yapanlara... Velhasıl gözünü toprak doyuracak olan aymazlara sesleniyorum nereye gidiyorsunuz farkın damınız? Birazcık düşünün diyorum kimi derseniz şunları. Asgari ücretle çalışan, içkisi kumarı olmayan; kahve alışkanlığı bile bulunmayan bir mazlum ve masum bir çalışan acaba evini geçindirebilir mi?
‘’Üç şeye sahip olan dünyada mutludur’’diyor Peygamber efendimiz. Neymiş onlar.
1) Geniş bir evi olan,
2) İyi bir bineği olan,
3) Saliha bir eşi olan,
Bu üç şeye sahip olmak bu asgari ücretle olmaz sayın vekillerimiz.
Soruyorum gerçekten vicdanınız rahat mı?
Yataklarınızda rahat mısınız?
Rahatsanız size başka bir sözüm yoktur. Hata bizlerde sizde değil, bizler layık olduğumuzu yaşıyoruz galiba…
Kalın sağlıcakla…
Not: 'Sözüm ''Meclis'' ten içeri...