Neler Oluyor!
Ne oldu bize? Neden aklımız fikrimiz birbirine karıştı. Kolay para kazanmak, basit olaylarda kavga etmek, birbirimizi vurmak öldürmek neden kolaylaştı. Her geçen gün iyiliğe, güzelliğe, mutluluğa adım atmamız gerekirken nedense tam tersi bir yola girdik galiba. Gerçekten neler oluyor. Okul sayımız artıyor. Liselerde mecbur oldu artık. Tahsil seviyesi yükselirken ahlak seviyesi de yükselmesi gerekmez mi? Eğitim ile kalkınmışlık doğru orantılı olması gerekmiyor mu? Biz nerede hata yapıyoruz bunu sorgulamamız gerekmiyor mu?
Ben şöyle düşünüyorum. Davranışlarımızı söylemlerimizle pekiştirebiliyor muyuz? Ekonomide adil bir sistem kurabildik mi? Sizden bizden söylemleri hala günümüzde geçerli mi? Herkese aş herkese iş sloganı sadece meydanlarda mı kaldı. Her vatandaş sesli düşünebilme cesaretine sahip mi? Her köşe yazarı acaba rahat bir şekilde samimi olarak sorunları dile getirip kalemiyle yazabiliyor mu? Asgari ücretli rahat bir nefes alabiliyor mu? Yıllardır dinledik, inandık oy verdik ve adil bir bölüşüm olsun dedik. Bu ülke hepimizin dedik. Ancak ne adil bir dağıtım ne de adil bir bölüşüme ben şahit olamadım. Olacağına da inanmıyorum artık. Kimi seçersek seçelim sonucun değişeceğine de inanmıyorum. Sadece kurtarıcıları kurtarmak galiba işimiz. Seçilenleri karşılayanlar hep aynı kişiler. Onların dilini iyi bilen bir kesim oluşmuş. Bunlar kimi seçerseniz seçin onların yumuşak karnını iyi biliyorlar. Ve onlara danışmanlık yapıyorlar. Ağızları iyi laf yapıyor. İyi şekilleniyorlar. Abdestli olanın yanında abdestli gezen, sarhoşun yanında viski taşıyan kişiliğini yitirmiş aklı fikri çıkarından başka bir şey düşünmeyen bu kişiliksiz kişilerden kurtulmak kolay değil. İyilerimiz yok mu var onlar bunların arasında ne kadar barınabilir bilemiyorum. Muhalefette söylediklerini iktidara taşıyabilecek bir iktidar göremeyecek miyiz? Bunun insanını biz yetiştiremedik mi? Yakışmıyor bizim insanımıza bunlar.
Sonuç olarak diyelim ki, kısa yoldan köşe dönmek, kolay para kazanmak, çalışmadan zengin olmak için her yolu mubah gören bir gurup insanların sayıları her geçen gün artmaktadır. Bunun sebebini birileri araştırmalı. Bilhassa Diyanet yetkilileri gün kutlamaktan vaz geçip etrafta olan biten olayları akıl süzgecinden geçirip ne yapılması gerekiyorsa onu yapmalı. Geç alınan tedbirin işe yaramayacağını da bilmeleri gerekir. Yoksa her geçen günü aramak zorunda kalırız. Geleceğimiz ise önü alınmaz kötü durumun içine düşebiliriz. Ve hepimiz zarar görür bütün kazanımlarınız yerle yeksan olur. Sözüm gözü aç olan doymazlara değil, bir dilim ekmeğin şükrünü yapabilenlere.
Kalın sağlıcakla…