Meydanlar Gümbür Gümbür.
Ağızlardan dökülen tüm cümleler mükemmel, umut dolu, sevgi dolu ve geleceğe ufuk açma yolunda. Ancak çoğumuzda umutlar tükendi. Yeni nesiller umut içinde, büyüklerimiz yokluk içinde. Hangi dağ kaldı ki ardına bakmadığımız. Bize artık ağlamak düşer desem yakışmaz. Yeni bir umut arasak yok gibi. Çünkü ömrümüz umut içinde tüketildi. Bir ah çeksem karşı ki dağlar yıkılır türküsü var ya, işte ben o türküyü okumak istiyorum meydanlarda. Keyfi yerinde olanlar mutlu. Keyfi kaçanlar ise suskun ve mutsuz. Umut dağıtmaya çalışan sayın liderlerimiz, bizler artık verdiğiniz sözlerin arkasında durabilecek bir lider arıyoruz. Hem de öyle arıyoruz ki, çölün su özlemi ne kadar ise işte o kadar.
Diyeceksiniz ki, neden umutlarınızı yitirdiniz; nasıl yitirmeyeyim, kimlerin peşinden koştuk memleketim için. Kimleri sevdik ülkemiz için. Kimlere oy verdik geleceğişmiz için. Ama umduğumuzu bulamadık. Kendi menfaatimiz için değil çıkarcıların önünü kesmek için. Ama ne mümkün, her iktidarı üç aşağı beş yukarı aynı kişiler yönetiyor. Sofrayı kuranlar sofralarda yer bulamazken birileri ne çabuk sarıveriyor etraflarını. Alkışları bol, elleri nasır görmemiş işgüzarlar dan yer mi kalıyor ki. Ülkem ve geleceğim için güç sarf etseler üzülmem. Kendi çıkarları ve yandaşlarıyla bu işi götürüyorlar. Ne diyelim adamlar beceriyor. Umut beşerin ekmeği derler ya, gerçekten öyleymiş.
Evet değerli dostlar; yeni bir sistem değişikliği ile yeni bir seçime gidiyoruz. Meydanlar gümbür gümbür. Vaatler bol, keselerin ağzı açık; içi boş mu dolu mu bilen var mı? Allah aşkına meydanlarda verdiğiniz bu sözleri bir kerecik tutunda bizde şahit olalım ve mahşerde şahitlik edelim. Ben bu güne kadar gelip geçen tüm iktidarların verdikleri sözleri yerine getirdiklerine şahit olamadım. Bazıları kısa dönem yaptılar onlara diyeceğim bir şey yok. Haklarında konuşsam haksızlık yapmış olurum. Ne olur lütfen ama lütfen diyorum, yapamayacağınız şeyler için üç beş oy fazla almak için bu milleti kandırmayın. Yeter artık deyin. Ve yapabileceklerinizi konuşun. Bu güne kadar söylediklerinizi davranışlarınız hep yalanladı.
Sonuç olarak demek istiyorum ki; bu mazlum ve masum millete eziyet etmeyin. Tabanda yaşayanların farkına varın. Öyle bir hayat tarzı kurun ki, dengeler birilerinin değirmenine su taşımasın. Sadaka kültürüyle bu işler yürümez. İnsanlar onurunu kaybetmemek için mücadele verirken ve sayıları her gün azalırken tümünü yok etmeyelim. Onurlu insanların sayısı ne kadar artar ise ülke o kadar güçlenir. Kerpiç tuğlalarda plaza yapılamaz. Ben açıkçası şunu istiyorum. Birilerine el açıp dilenmeyen bir toplum… Kendi ayakları üzerinde durabilen insanlık… çok bir şey değil istenen; sadece başını sokabilecek bir evi, ayaklarını yerden kesecek bir otomobil ve evine ekmek götürebilecek kadar bir gelire kavuşmaları…
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
#