Yok, mu Artıran!
Atış serbest. Vaatler bol, ne güzel değil mi. Açın kesenin ağzını dağıtın durmadan. Ama savurmadan. Kimden alıp kime vereceğinizin hesabını iyi tutun. Gerçi fark etmez. Adamakla mal tükenmez derler. Sen üç kilo mu verdin benden beş kilo. Tartı yok terazi yok. Yok ki bunun ölçüsü. Vatandaş alacağına bakıyor. Vereceğini dünden unuttu. Yarınlar umut mu dolu acaba. Yoksa tiyatromu. Ali yazar Veli bozar, küp suyunu çeker azar azar.
Evet değerli dostlar. Meydanlar geniş, atış serbest. Atmak iyi de bide eğirmek var derler. Yarın işin başına gelince bahaneler hazır mı dersiniz. Yıllardır oynanan oyunun biraz daha abartılışı gibi geliyor bana. Hep diyorum seçime giderken verilen sözler bir defa tutulsaydı bu gün bu halde olmazdık. Hiç mi bir şeyler yapılmıyor derseniz tabii ki yapılıyor. Birileri iğ yapmayı düşünürken birileri de kendi değirmenine sutaşıma telaşında. Doymayan bir nefis, aldırmayan bir aymazlık, hissetmeyen bir kalp, haram helal ver Allah ım, asi kulun yer Allah ım. Bu yiyiciler iktidarların peşini hiç bırakmazlar. Kim iktidar olursa olsun onlar yolunu bulsun. Böylece devam edip gidiyor. Gözünüze dizinize dursun. Haksız kazançlarınızın peşinden savrulun gidinde bu mazlum ve masum millet kurtulsun. Kurtulsun da bir hayat bulsun.
Evet değerli dostlar; böyle gelmiş ama artık böyle gitmemeli. Sorgulamamız lazım. Sorgulamayı ne zaman öğrenirsek, Kurtulmayı da o zaman hak ederiz. Aksi halde sülale boyu bu sömürü sisteminden ancak seçimden seçime birazcık yararlanabiliriz. Ben şahsen bu güne kadar söz verilip te tamamının yapıldığını hiç görmedim. Göreceğimi de zannetmiyorum. Gençler umut içinde ve gelecek çok güzel olacak zannedebilirler. Dedene sor babana sor, alacağın cevapları değerlendir. Sen onların durumuna düşmeden sor ve sorgula. Sorgularsan ya da sorgularsanız meydanlarda verilen sözleri yerine getirmek zorunda kalırlar. Aksi halde akıbet aynı olacaktır.
Sonuç, meydanlar geniş, atış serbest.
Kalın sağlıcakla…