Rabbena Hep Bana
Çalışmak ibadettir. Yan gelip yatmak kabahattir. “İşim çok rahat” deyip “akşama kadar oturuyorum” diyenler, birde hiç çalışmayıp akşama kadar gezenler, kısacası hazır yiyen ya da bulduğuyla idare edenler arasında pek fark olmasa gerek. ” İnsanın yaptığının karşılığından başka bir şey yoktur” Ayet- bizlere gereken cevabı veriyor aslında. Evet, çalışmak ibadettir. Üretmek ibadettir. Ürettiğin her şeyden başkalarına vermek sevaptır. Paylaşmak ibadettir. Bölüşmek ibadettir. Yığmak biriktirmek kabahattir. Bu gezegende yaşayan her insanın bir evi olmalı, bir arabası olmalı ve geçinebilecek bir gelire de sahip olması gerekir. Pasta belli. Bu pasta adil bir şekilde üleştirilir ise yeryüzünde yoksul kalmaz. Hele hele israflar önlenirse muhtaçta kalmaz. “Allah’ın on pulunu, paylaşa dursun on kul. Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa, yaşasın kefenimin kefili karaborsa”. Rh. Necip Fazıl. Ne güzel söylemiş. Sömürü sistemlerinin çalışma biçimini ne güzel anlatmış. Sömürü sistemleri denge unsuru gözetmez. Dengeleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirir. Onun değirmenine su taşımayanlar o toplumda bir yerlere gelemez ve getirilmezler. Bu işin dinlisi dinsizi yoktur. Sermayeyi elinde toplama hırsı her kesimde mevcuttur. Hatta inançlı kesimleri dikkatle izlersek camide namaz kılarken bile birçoğu dükkânını denetler. Alacaklarını gözden geçirir. Tamamlayamazsa bir dahaki vakte bırakır.
Rabbena hep bana diyenlerin duaları bile kendi çıkarları doğrultusundadır. Çevrelerinde olup bitenlere karşı gözleri görmez, kulakları işitmez hatta kalpleri bile hissetmez bir hal almıştır. Ve böyle kafayla birde cennet ister. Oh ne güzel… Cennette olması gerekenler namazlarını kılanlar ve fakir fukarayı doyuranlar yani gözetenler olacakmış. Kıl beşi tut işi kaldır leşi olanlardan değil.
Mal cepte iman kalpte olmadığı sürece imanın hiçbir fayda vermeyeceği günü hepimiz göreceğiz. Ben Allah’a inanıyordum, Peygambere inanıyordum ama hayır hasenat la pek ilgilenmedim, sadece kendi çıkarlarım için çalıştım diyenler biraz Kur’an ı Arapça okumaktan vaz geçip Türkçe mealini okuma zahmetinde bulunsunlar. Yoksa güvendikleri malları ve evlatları fayda vermeyeceği gün hepimiz için yakındır.
Bir lokma ekmek verseniz karnı aç olanı doyurursunuz ama gözü aç olanı dünyayı verseniz doyuramazsınız. Lakin bu dünyaya kimsenin iki defa gelme şansı yoktur. Zamanımızı ve kalan ömrümüzü hak ve hakikat üzerinde tüketelim. Ömür sermayesi tükenmeden aklımızı başımıza alıp dünya menfaatleri bizleri aldatmasın. Helalinden kazanıp, helalinde harcamaya bakalım. Etrafımızdaki ihtiyaç sahiplerine yardımcı olalım. Rabbena hep bana demek yerine başkalarına da diyelim. Diyelim ki, ömrümüz bereketlensin. Ahlakımız taçlansın. İnsanlık ta faydalansın…
Kalın sağlıcakla.