Hüseyin Kolaç Özgür Düşünce

Lailaheillallah

Dilimizden düşürmediğimiz, Lailaheillallah cümlesini, acaba kalbimize de düşürebildik mi? Gerçekten bu cümleyi söylerken, ne anlama geldiğini bilerek, inanarak mı söylüyoruz ?

İmanın şartı ret etmekle başlar. Lailahe derken bir insan, önce İlah yoktur der. O ret ettiği İlah’tan kasıt nedir peki ? İlah’lık taslayan, İlah yerine kendini koyan her şeydir. Yani aslında biz Lailahe derken, emperyalizm, kominizm, Kemalizm, sağcılık, solculuk, milliyetçilik, sosyalizm gibi, İslam ile çelişen bütün batıl fikirleri, ret ettiğimizi ilan ederek başlıyoruz imanın ilk şartına. Ondan sonra İllallah diyoruz, ancak Allah vardır. Kısaca özetlersek, Allahtan başka İlah yoktur diyoruz.

Bir insanın bir şeyi İlah edinmesi, için illaki ona tapması, önünde eğilmesi, dua etmesi gerekmiyor. Bir kişi Allah’ın ve Peygamberinin emirlerine, dinine ters olan, İslam ile çelişen fikirlere gönül verip onları ölesiye savunurken, Allah ve Peygamberinin sözlerini önemsemiyorsa, bunu dikkate almıyorsa, o kişi artık savunduğu o batıl fikirleri İlah edinmiş demektir. Her hangi bir konuda karar verip, savunurken, Allah ve Peygamber ne diyor diye bakmayarak, başka insanların fikirlerine gönül verip, seçimini yapıyorsa onun İlah’ı odur artık.

Hepimiz insanız, yanlışlarımız, günahlarımız, zaaflarımız elbette var. Ama iman noktasında, ben Müslümanım diyen hiçbir kimse, İslam ile çelişen fikirleri savunamaz.

Allah’ın ve Peygamberinin adaleti olsun, İslam’ın hükmü gelsin dendiğinde, tüyleri diken diken olanlar, sizlere gerçekten acıyorum. İman noktasında, kendinizi nasıl bir ateş çukurunun içerisine attığınızın farkında bile değilsiniz. Hakkın karşısında, batılın cephesinde saf tutanlar, Allah’ın gazabının ne denli çetin olduğunun farkında değiller mi hala? Öldüklerinde çürüyüp gideceklerini, hayatın biteceğini zannedenler, yoktan var eden Allah’ın, tekrar diriltmeye, hesaba çekmeye gücü yok mu sanıyorlar? Elindeki zenginliğe, makama, şöhrete, güce güvenerek Allah’a savaş açanlar, Allah’ın bunları size bir deneme olarak verdiği gibi, tekrar elinizden alabileceğini düşünmüyorlar mı? Yoksa siz kainatın ve insanın sırf eğlence olsun diye yaratılıp, başıboş bırakıldığını mı düşünmektesiniz?

Azrail gelip diliniz tutulduğunda, gözlerinizdeki perde kalkıp gerçekleri gördüğünüzde, mezara konulduğunuzda, ve kıyamet kopup hesap vakti geldiğinde, ne yapmayı, ne demeyi düşünüyorsunuz?

Bütün güzelliklerin sizlerle olması dileği ile, Allah’a emanet olunuz.