BİR ASIRLIK DÖNEM
BİR KATIM TUZU OLMAZ AŞINA
ÖLDÜRÜRLER EVVELANI AÇLIKTAN
SONRA DA BİR TÜRBE DİKERLER BAŞINA
MERHUM Prof. Dr. FERİT KAM
Bilmem hiç düşündünüz mü? Hiç aklınızdan böyle bir şey geçti mi? Bir asırlık dönem… Dünyanın yaratılışından bu güne kadar geçen sadece beş milyar seneden, bir asırdan, yani bir yüz yıldan söz ediyorum… Kısaca buna bir ömür de diyebiliriz. Uzunca yaşayan bir insanın ömrü bu… Bakın buradan şöyle bir fikir çıkaralım. Çocuktun,10 yaşında iken baban elli yaşındaydı. Şimdi sen elli yaşına geldin. Baban sağ ise doksan yaşında olacaktı, öldüyse Allah rahmet eylesin.
Bir asır dedik öylemi, şimdi farklı bir bakış sunmak istiyorum sizlere… Şu anda dünyada yaşayan insanların sayısı, yaklaşık altı yedi milyar diyorlar. Diyelim ki öyle. Şu anda doğumları durduralım, ya da durmuş olarak düşünelim. Bir asır sonra, yani uzunca yaşanan bir ömürde, şu dünya gezegeninde üzerinde canlı olarak insan kalmıyor beyler… Bir yüz yılda altı milyar insan toprak altına girmiş ve erimiş, belki de eğer nesiller devam ediyorsa petrol olarak geri dönüp ıslık çalarak araba kullanan çocuklarınızın kullandıkları arabanın eksozundan karbon dioksit olarak atmosfere savrulacaksınız… Belki size garip geldi bu düşüncelerim. Eee, sizlere soralım, sizler ne düşündünüz bu konuda. Hiç kafa yordunuz mu? Yoksa hiç düşünmeden koşup durdunuz mu?
Çok değerli okuyucularım. Asıl mesele işte burada. Nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi eğer sormaz sorgulamazsak, vay bizlerin haline… Sakın beni şöyle anlamayın. Sabahtan akşama kadar oturup bunları mı düşünelim? Hayır, ben öyle bir şey demedim zaten. Attığımız adımdan haberimiz olsun. Yaşamamızın gayesini bilelim. Şu fanide bulunduğumuz kadar üzerimize farz olan görevlerimizi bilelim. En büyük ibadetin de insana yapılan hizmet olduğunu unutmayalım. İnsanlığın sömürülmesine ve insanın insanı sömürmesine engel olmaya çalışalım. Doğrunun yanında yer alıp, haksızlığa karşı dik duralım. Yeryüzünde çalışmadan geçinen, insanlığa mutluluk yerine umut dağıtan, insanları tanıyalım. Geleceğimize ve insanlığa hizmet etmek bizim asıl vazifemiz olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, Şu kısacık hayat bizleri aldatmasın. Doğrularda birleşelim. Aldatıcı oyunların farkında olalım. Bu insan lığa sunulabilecek en büyük bir vazife olduğu kanaatindeyim. Bu duygularla, selam olsun insana ve insanlığa hizmeti bir ibadet sayan koç yiğitlere diyorum…