Geri
M. Ali ÇINAR M. Ali ÇINAR Onuncu Köy

NE OLACAK HALİMİZ

YOLU ALAN ALMIŞ GİDİYOR AYA,
YÜRÜYORUZ HEPİMİZ,KALMIŞIZ YAYA,
DİKKAT ET,SAKIN KAYMASIN AYAĞIN,
BİNERKEN ŞU, MUHTEŞEM TABANVAYA...
Yayın: Güncelleme:

Her yapısıyla, müreffeh bir seviyeye gelmiş bir ülkeyi eleştirmiyorum. Dünyanın en genç nüfusuna sahip, en dinamik gençliği bu mümbit topraklarda ne kadar verimsiz ve dünyaya muhtaç hale getirilmiş bir ülkenin insanlarından bahsetmek istiyorum. Hissiz ve duyarsız vicdanlara seslenmek istiyorum buradan. Yapılan yanlışları kendi çıkarları için alkışlanan bir topluluğun doğruları bulması mümkün olmadığını haykırmak istiyorum. Yanlışları eleştirmekten korkan, yanlışlarla kendilerine makam ve mevkii arayan insanların, bu gelişmeye ne kadar engel olduklarını anlatmak istiyorum. İşte bunlar ülkemizin gelişmesine ve değişmesine engel olan sorunlu sorumsuz kişiler… Bir ülkede amirlerinin her dediğini doğru diye alkışlayan ve buradan amirlerine hoş görünerek layık olmadıkları makamlara yükselmeye çalışan yeteneksiz kişiler, ülkenin sekretaryasını oluşturmuşsa, gelişmeye ve değişmeye açık olmayan bu kişiler yanlışları doğru uygulamaya çalışan ve yaptıkları gösterişten öteye geçmeyen bir topluluk halini alır. Bu kişiler amirlerine karşı hürmetli ama halkına karşı heybetli görünmeye çalışırlar. Bilinçsiz insanların yürüttüğü bu menfaat kampanyası insanlığı bir uçurumdan, başka bir uçuruma taşıyan bir çağdışı aracı olarak hizmet görür. Başarısızlıklarını fark eden kişilere cevapları da hazırdır. Önceden yapılan hataları düzeltmek kolay değildir onlarca. Halka böyle cevap vererek ömürlerini uzatmaya, kendi beceriksizliklerini de böylece kapatmaya çalışırlar. Tabiî ki bu kişi ve bu zihniyet hıyanet içinde olanlar için bulunmaz bir nimettir. Üç nesli işte böyle ehil olmayan, laf cambazlığı ve makam hırsı ile her kılığa giren insanlar perişan etmiştir.


Bir ülkede sorunlar bilinçsiz insanlarla paylaşılıyor, anketler yapılıyor ve sonuçlar rapor olarak tutulup yetkililere bilgi diye sunuluyorsa, vay o memleketin haline. Burada çok gelişmiş bir ülkenin geri kalmış insanlarından söz etmiyorum. Geri bırakılmış çok şey bekleyen, hedeflere bir türlü ulaşamayan, umutların bir türlü yeşermediği bir ülkeden bahsediyorum. Bunun temelinde Milli Eğitim var. Çünkü hayata hazırlanan bütün gençlik bu çarktan geçiriliyor. Aslında Millî yetimlerden bahsediyorum. Hiç mi dünyayı izlemiyor, hiç mi görmüyor acaba? Yetiştirdiği nesilde sadece kılık-kıyafetten öteye geçmeyen denetimler ve denetleyen bu kafalarla kenetlenen başımızdaki insanlardan bizler ne bekliyoruz daha? Yetişen nesil zannediyor ki, “biz bu kılık kıyafet ile, çağın ihtiyaçlarına cevap vermeyen bu programla, büyük okullarda çok iyi yetişeceğiz ve çağa öncülük yapacağız.” Ama bir şeyin farkında değil, dünyadan koparılmış, çağın ihtiyaçlarına cevap vermeyen bir eğitim programı ile çağdan daha ne kadar uzaklaşacağını.


Ey genç nesil! Bu yapıyla, bu kafalarla sizler çağdan o kadar uzaklaşacaksınız ki, ülkeyi idare etme görevine ulaştığınızda, bakacaksınız, çağ ile aranızdaki fark yüz yıl daha artmış. Çünkü ben ortaokulda iken çağ ile aramızda yirmi yıl var, Avrupa’dan yirmi yıl gerideyiz deniliyordu. Ben de o zaman biz bu çağı yakalarız, hatta geçeriz bile diyordum. Çünkü atılan nutuklar, koparılan alkışlar ve çığlıklar etrafımızdaki hıçkırıkları, acıları ve feryatları duyurmuyordu. Sadece kuru kalabalıklar, kulak çınlatan sloganlar benim göğsümü kabartıyor ve aslında kuru bir güçten başka bir şey ifade etmiyordu. Aradan yirmi yıl geçti, orta yaşa geldiğimde Avrupa’yla farkımızın, yüz yıla çıktığı söyleniyordu. Ülkem hiçbir şey üretmiyor, üretemiyordu. Adı duyulmayan ülkelerden yağmur gibi teknoloji yağıyordu ülkemize. Domates tohumunun bile çölden geldiğini öğrenince, bizler gölde sinek avladığımızı iyice anladım. Şaşkına dönmüştüm. Üretilen teknolojiyi kullanmaktan acizdim. Ülkemde yarışmalar, koşular yapılıyor, birinciliklere madalyalar takılıyordu. Bütün yapılan bu koşular ve yarışmalar sadece beni uyutmak içinmiş. Kendime geldiğimde dünyadan ne kadar uzaklaştığımı, çağdaş ilimden ne kadar yoksun olduğumu, dünyanın efendisi olmak yerine, ne kadar köleleştiğimi hissettim. Ve ben bir öğretmenim. Şimdi öğrencime ne verecektim? Zaten bir çok öğrencim sokaktan aldığı bilgiyle beni aşmıştı. Öğretmen kimdi: beni yetiştiren mi? yoksa ben miyim? Acaba okuttuğum çocuk mu? Kafam karma karışık.


Oyun devam ediyor gençler. Sizler yine alkışlanıyor, sizler yine koşturuluyorsunuz. Hatta yozlaştırılıyor ve köleleştiriliyorsunuz. Bu gaflet mi, dalalet mi, acaba hıyanet mi diyorum. Bu merakımı bir türlü gideremiyorum. Sayın okurlarım siz ne dersiniz?










M. Ali ÇINAR










 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

baki yıldırım
23.07.2006 / 21:53:27
Degerli ögretmenim yazdıklarını sonuna kadar destekliyorum. Zaten bizim üretime yönelik olmayan egitim sistemimizde, tam bir çobanlık sistemi uygulanmaktadır. Yani çocuklarımız ögretmenlerle avutulmakta ve oyalanmaktadır. Bu sistemde toplumun ihtiyacı olan ne çırak, ne de kalfa yetişir. Gençlerimiz 22 yaşında askerden gelecek. Hiçbir becerisi yok. Ne işe yarar?Saygılarımla.

YAZARIN SON YAZILARI

Çocuklarımız ve Çevremiz

Çocuklarımız ve Çevremiz

Bir asır denilen kısa bir zaman şu anda dünyada bulunan insanları yutmayacak mı?
Devlet ve Din

Devlet ve Din

Devletin yaşaması için Diyanet bir sigortadır.
Şeytanın Hilesi

Şeytanın Hilesi

Şeytanın metotlarını öğren, şeytanları göreceksin.
Biz Böyle Değildik Gardaş

Biz Böyle Değildik Gardaş

Biz Böyle Değildik Gardaş Bize Ne Oldu
Yine Sürpriz Çıkmadı

Yine Sürpriz Çıkmadı

Asgari Ücret Yine As-ga-ri-de kaldı
Yine Sürpriz Çıkmadı

Yine Sürpriz Çıkmadı

Asgari Ücret Yine As-ga-ri-de kaldı

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.