Domuzun Gribi
Anlamıyor Bir türlü, Halinden Hiç Garibin,
Çin, Rus derken indi mi, şimdi Koca Domuza,
Korkulu Rüyasıdır, Yaşayan Her Neferin...
Değerli dostlarım,
Ne çok çeşidi varmış şu gribin. Kuşlardan başladı, tavukları haşladı. Şimdi ortada “domuz gribi” ne garip değil mi? Kuş gribinden dolayı kümeslerde binlerce tavuk telef edildi. Kuş gribinin adını duyan beyaz elbiseli imha ekipleri harekete geçip kümeslere koştu, sağlam çürük ne varsa yakaladıkları tavukları çuvallara doldurup imha ettiler. Buda yetmedi, köylere kadar gidip küçük kümeslerde bile üç beş tavuğu olan bir çiftçinin tavuklarını kendilerine bile sormadan ne var ne yok topladılar yok ettiler. Dünyada bil hassa batı ülkelerinde baş gösteren domuz gribi büyük tehlike arz ederken domuzların çiftliklerde sefa sürmesi gözlerden kaçmıyor. Domuz çiftliklerinde hiçbir hareket görünmüyor. Tavukların canlı yayında canlarına kıyarken medya canlı canlı gösteriyordu. Meraklısı değiliz ama şimdi ise ortada böyle bir görüntüye rastlamadık. Var bu işin içinde bir domuzluk, bunun altından acaba ne çıkarılacak?
Değerli okuyucularım, benim dikkatimi çeken bir şey var. Kuş gribi diye koparılan yaygaranın sonunda acaba kaç insan öldü. Kaç kez kuş gribi oldu ülkemizde. Yüz binlerce tavuk imha edildi. Burada gerçekten insanlar düşünülüyor ve insanlar ölmesin isteniliyorsa, sigaradan yılda kaç kişi ölüyor dünyada biliyor musunuz? Neden yasaklanmıyor sigara. Neden kapatılmıyor o zehir üreten fabrikalar. Trafik kazalarıyla meydana gelen maddi ve manevi kayıplarımız. Ya savaşlar, insan öldürmek için üretilen silahlar… Benim kanımca burada insanlar ölmesin diye insanlığın pek fazla bir çabası yok gibi. Eğer öyle bir çabamız olsaydı, şu sigara denilen sinsi öldürücüyü ortadan kaldırmamız gerekmez miydi? Ben hiçbir TV de böyle bir programın üzerinde fazlaca durulduğunu görmedim. Sadece “Yeşilay” haftasında okullarda kutlanır sigaralar tüttürülerek. Savaşların olmaması için fazla bir çaba da göremiyoruz. Film seyreder gibi seyrediyoruz artık... Sadece savaşlar nasıl kazanılır diye görüş sergileyenleri defalarca ekranlarda izledik. Bizim dinimizde yaratılmışların hepsi değerlidir. Kâinat insanın emrine verilmiştir. Her varlık önemli, ancak İnsan en önemlisi. Kutsal kitabımızdaki şu ayeti hatırlayalım. “Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Bir insanı da kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir”.
Sonuç diyebiliriz ki, insanlığın yararına ne varsa ortaya çıkarma çalışmaları aralıksız sürdürülmeli, insanlığa zarar verecek şeylerde engellenmeye çalışılmalıdır. Yapılan işlerde çıkar, menfaat gözetilmemeli, hileden ve şiddetten uzak durulmalıdır. Her şeyi keşfediyoruz ama, hala insanı keşfedemedik…
Her şey insanlık için olmalı diyor, saygılar sunuyorum.