Gündeme Bakın
Değerli Dostlar,
Allah aşkına, bizim tartışmadan başka bir işimiz yok mu? Neleri tartışıyoruz? Niçin tartışıyoruz? Bu kısır çekişmeler niye ve niçin yaptırılıyor? O kadar çok konuşulacak şeyler var ki, hepsi gündem dışı bırakılıyor. Asıl konuşulması gerekenler göz ardı ettiriliyor. Dedikoducu bir millet durumuna getirildik. Birileri durmadan tırnak kaşıyor. İşsizlik sorunu hiç gündemde değil. Eğitim-Öğretimin üzerinde hiç durulmuyor. Çocuklarımız yarış atı gibi oradan oraya koşturuluyor. Her yıl yapılan değişikliklerle bir türlü Eğitim Politikamız rayına oturtulamadı. Ama hala bizler havanda su dövmeye devam ediyoruz. Tabiî ki bizler bu horoz dövüşünü sürdürürken başka ülkeler boş durmuyor. Onlar yeni ürünüler üretirken bizler tüketmeye devam ediyoruz. İyi bir tüketici toplum olduk sonunda. Her şeyi beğeniyor ve hemen dalıyoruz. Almak için kuyruklar oluşturuyoruz. Kullanın kullanabildiğiniz kadar kredi kartlarınızı. Nasıl olsa torunlarınız bir gün öder…
Değerli dostlar,
Bizim kadar günlük yaşayan, yarınlarını unutan, geleceğini düşüncesinden silmiş, çocukları için çalıştığını zanneden ve adeta geleceğini imha eden dünya da başka bir millet var mı? Her şey yabancılaşıyor. Üretebilecek bir nesli her geçen gün kaybetmekteyiz. Bunlar bizleri hiç ilgilendirmiyor mu? Acaba sizler başka bir gemide mi yolculuk yapıyorsunuz. Yoksa mal sarhoşluğu beyninizi esir mi aldı? Ne yapmak istediğinizi oturun bir kere düşünün. Herkese gelen bizim için düğün bayram diyorsanız diyecek bir sözüm yok. Ama unutmayalım ki, geç alınan tedbirin işe yaramayacağını bir kenara not edin isterseniz. Son pişmanlığın fayda verdiği hiç görülmemiş tarih boyunca, görülmeyecekte...
Değerli dostlarım,
Kısır çekişmeleri bırakıp uzlaşma zamanı. Birbirimizi sevme zamanı. Birbirimize sıkı sıkı bağlanma zamanı. Üç kuruşluk menfaatler bizleri birbirimizden uzaklaştırmamalı. Sağlamla çürüğü aynı kapta tutmaktan vaz geçmeliyiz artık. Kanser olan parmaksa o parmak kesilmeli. El ise el, kol ise kol kesilmelidir. Yoksa bütün vücudu alıp götürecek bir çürümeye göz yummanın bedeli bedene ağır gelecektir.
Değerli dostlarım, üç kıt’a da hüküm süren bir imparatorluğun evlatları olarak bizlere bu sefalet yakışmıyor. Tüm yeteneklerimiz yavaş yavaş köreliyor sanki. Tüketici bir toplum olmaya doğru yönlendiriliyoruz. Eğitim-Öğretimde “Yeniden Bir Yapılanma” gerekiyor. Bugünkü uygulamalarımız bizleri ne hale getirdi. Sorgulayan bir eğitim camiasına ihtiyacımız var. Sorgulayan Öğrenci velilerine ihtiyacımız var. Bekleyelim görelim düşüncesinden ve deneme tahtası olmaktan vaz geçelim, sesli düşünelim, sesimizi yükseltelim diyor hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
#