Geri
Servet YILDIRIM Servet YILDIRIM Düşüncelerim

Yetim Hakkı

Halkımızın dinine olan samimi bağlılığını bilen bazı politikacılar konuşurken İslâmi terminolojiye ait sözcük ve cümleleri kullanmayı tercih ediyorlar. Kalbe ve gönle yerleşmesi gereken İslâmiyet’i dillerine yerleştiren bu politikacılar muhalefette “Hazreti Ömer’in adaleti” ifadesini dillerinden düşürmezken, iktidar olduklarında maddi ve siyasi hırslarının esiri olarak iktidar imkânlarını olabildiğince istismar etmekteler
Yayın: Güncelleme:

Her şey Tekel’in tütün kısmının özelleştirilerek İngiliz BAT firmasına 1,7 milyar dolara devredilmesi ile başladı. Haziran 2008’de gerçekleştirilen bu işlemden sonra 350 çalışan Bat’ta kaldı, diğer on bin işçi devlette kalmayı tercih etti. Devlette kalmayı tercih eden Tekel işçilerinin 2008 yılı sonunda kamu kurumlarına 4/C’li olarak atanması gerekirken sendikanın Özelleştirme İdaresi ile yaptığı görüşmeler sonunda işçilere meslek kazandırılması için bir yıl ek süre verildi. 4/C; özelleştirme kapsamındaki işçilerin işsiz kalmasını Önlemek ve işçilerin emekliliklerini tamamlamalarına imkân sağlamak amacıyla 1994 yılında kabul edilen 4046 sayılı kanunla geçici kadrodaki işçiler için getirilen bir uygulamadır. Bu kanunla daimi kadrodaki işçilerin özlük hakları korunmakta idi. 2004 yılında alınan Hükümet kararı ile daimi işçiler de 4/C kapsamına alındılar. 4/C’ye geçen işçiler kamu çalışanı olarak kazanılmış özlük haklarının büyük bir bölümünü kaybettikleri gibi, maaşları da asgari ücret seviyesine geriliyor ve yılın ancak 10 ayı çalışabiliyorlar. Bu uygulamaya göre her yıl sözleşme yenilemek zorunda bırakılan işçiler sözleşmeleri yenilenmediği takdirde işsiz kalma riski ile yaşamak zorundalar. Tekel işçileri kamu çalışanı olarak kazanılmış tüm haklarıyla birlikte başka kamu kurum ve kuruluşlara geçiş yapma hakkı verilmesini istiyorlar. Bu konuda daha önce kendilerine söz verildiğini ve istekleri kabul edilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini söylüyorlar. Tekel işçileri eylemlerini Ankara’da başlattılar. Hepimizin televizyon ekranlarında seyrettiği endişe verici tablolar. Dövülen, hırpalanan, üzerlerine tazyikli su, biber gazı sıkılan insanlar. “Biji apo, yaşasın Kürdistan” diye bağırarak ve etrafı yakıp, yıkarak gösteri yapan bölücü örgüt mensuplarını sadece seyreden polis sıra hak arama eylemi yapan işçilere gelince görevini abartılı bir şekilde yerine getirmekte. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun(DEİK) İstanbul’daki toplantısında Tekel işçilerinin eylemi için, “Bu ideolojik değil de nedir? Kusura bakmasınlar ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yediremem. Tütün depolarında bu insanlar duruyor. 10 bin kişinin aylık maliyeti 40 milyon lira” dedi. İsterseniz şu “tüyü bitmedik yetimin hakkı” üzerinde duralım biraz. Sayın Başbakanımızın sözleri ile yaptıklarının ne derece uyduğunu beraberce görelim. Gazeteci Necati Doğru’nun Devletin (Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun) müfettişlerinin verdikleri rapora dayanarak yazdıklarına bakalım. “Tekel’in 5 fabrikası; (Samsun, Tokat, Malatya, Adana, Maltepe, Bitlis), şehir içinde en merkezi yerde kalmış çok değerli arsaları, makineleri, alet ve edevatlarıyla birlikte İngiliz-Amerikan şirketi BAT’a 1 milyar 720 milyon dolara satıldı” “Satıldığı gün TEKEL’in sadece iki fabrikasında “sert paket kapasitesi” 32 milyon kiloya ulaşmıştı. Sert paket sigara (2001 ve Samsun 216) tiryakilerin aradığı markalardı ve üretildiği anda hemen satılıyordu. Paket başına kâr ise en az 40 Ykrş oluyordu. Sadece bu iki fabrikanın üretebileceği sert paket sigaralardan bir yıllık faaliyet kârı 640 milyon YTL tutuyor, bu da yaklaşık 500 milyon dolara denk geliyordu. TEKEL’in sadece iki fabrikasının 3 yılda elde edeceği kâra denk düşen bir para karşılığı 5 şehirdeki fabrikalar satıldı. Bu fabrikaların arsaları Tokat’ta şehrin merkezinde, Adana’da şehrin en kıymetli yerinde, Malatya’da kentin merkezinde, Samsun’da denizin kıyısında çok değerli ve TEKEL’i alanın, üzerine konut yapılmak üzere yarın en az 2-3 milyar dolara satacağı arsalar.” Ne imiş efendim tekrarlayalım. Sadece arsa değerleri 2-3 milyar dolarmış. Kaça satılmış efendim. 1,72 milyar dolara. Sadece iki fabrikanın 3 yıllık kârına denk bir fiyatla. Başbakanımız; Başbakanlık Denetleme Kurulu Müfettişlerinin bu raporunu okuduğunda da “Tüyü bitmemiş yetim çocukları” hatırladı mı acaba? TÜPRAŞ'ın yaklaşık yüzde 15 hissesi Sami Ofer adlı bir iş adamının yönettiği 6 yabancı fona ihalesiz, gizlice 446 milyon dolara satılmıştı. Koç Holding, TÜPRAŞ'ın yüzde 51 hissesini 4 milyar 160 milyon dolara alınca Sami Ofer'in aldığı bu hisselerin değeri 6 ay sonra 1milyar 200 milyon dolara fırladı. Ofer 6 ayda yaklaşık 800 milyon dolar kazandı. Petrol İş bu durumu mahkemeye götürerek satışın iptali kararı çıkarttı. Başbakanımız bu mahkeme kararını okuyunca “Tüyü bitmemiş yetim çocukları” hatırladı mı acaba? Seydişehir Eti Alüminyum, Özelleştirme İdaresi’nce satışa çıkartıldı. Bu şirketin Antalya’da limanı ve depoları, Oymapınar’da hidroelektrik santrali, Stoklarında 1 milyar dolardan fazla işlenmiş boksit cevheri vardı. 1,6 milyar dolar eden Seydişehir’deki ana fabrikası ile şirketin toplam değerinin 4 milyar dolar ettiği ifade ediliyordu. 350 milyon dolara satıldı. Danıştay “Yapılan satışla devlet zarara uğratılmıştır” diyerek satışı iptal etti. Başbakanımız ne hissetti acaba? Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Elde çok materyal var. Halkımızın dinine olan samimi bağlılığını bilen bazı politikacılar konuşurken İslâmi terminolojiye ait sözcük ve cümleleri kullanmayı tercih ediyorlar. Kalbe ve gönle yerleşmesi gereken İslâmiyet’i dillerine yerleştiren bu politikacılar muhalefette “Hazreti Ömer’in adaleti” ifadesini dillerinden düşürmezken, iktidar olduklarında maddi ve siyasi hırslarının esiri olarak iktidar imkânlarını olabildiğince istismar etmekteler. Allah herkese sözde değil özde İslâmiyet’i yaşamayı nasip eder inşallah.

 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

gurbetten taraklılı
8.01.2010 / 14:26:28
Yatıyorlar.
Ahi Naci İşsever
8.01.2010 / 18:07:11
Sayın S.Yıldırım, Bu özelleştirme furyası, gün gelir de "devletin işlevinin bile" ihâle edilmesine kadar azabilir. Osmanlı-nın çökümünde de bu tür emâreler vardı. Galata'daki yabancı bankalar, sarayın mutfak giderlerine de karışır olduydular. Allah bu günlari aratmasın. Zor da olsa hayra yoralım.Eşyanın tabiyatında "yetim hakkını kollayan bir hukuk" solur durur. esenlikle. A. Naci
Nezih Karabıyık
9.01.2010 / 10:34:45
Yazdıklarınız için elinize sağlık, yanlız herşeye yerliyersiz eleştiri yazan bazı yandaşlar acaba bunları okumuyorlarmı? çünkü hiç olumlu veya olumsuz eleştirilerini göremiyoruz. O zaman aklımıza bu ortamdan nemalanmalar var galiba diye birşeyler geliyor. Sn. Sezai Matur'da sık sık Sakarya'mızdaki yanlışlardan bahsediyor, sizde TV'lerde milletin gözüne baka baka konuşanları gündeme getirdiniz ama anlayan kaç kişi var. Herkes; bana dokunmasınlar, bana ne kardeşim düşüncelerinde olunca halkımızın en hassas olduğu din ve bu gibi değerlerimizi kullanıp vatan satılıyor, YETİM HAKKI PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR. Ama unutmasınlarki bugünün yarını, yarının da öbür dünyası var, orada nasıl hesap verecekler. Yetim hakkından bahsedenler önce TV'lerde söz verdikleri dokunulmazlıkların kaldırılmasını kabul etsinler, servetlerinin kaynaklarını açıklasınlar ( adet olmuş hep düğün ve sünnet paraları öne çıkartılıyor ), ondan sonra haktan hukuktan bahsetsinler.
tacettin farkatan
9.01.2010 / 23:35:56
Yıl 1999; 17 ağustos depremi, toplanan yardım paraları ama nerde? Siz o ismi iyi biliyorsunuz. bir gecede hortumlanan 22 banka, imar bankası meselesi ve yine o kadar mağdurun parası. Tekelde yatarak para kazananda bile hakkımız var. Varın gerisini siz düşünün gayri
Servet YILDIRIM
11.01.2010 / 16:56:01
Sayın Farkatan, Yorumunuz "Birilerinin işlediği günahları başkaları da zamanında işlemişlerdi, öyle ise görmezden gelelim." mantığı ile yazılmış. Yorumunuzda yazdıklarıma bir itirazınız yok. Ama diyorsunuz başkaları da zamanında şöyle, şöyle yapmışlardı. Başkalarının zamanında şöyle veya böyle yapmaları bugün yapılan hataları görmezden gelmemizi mi gerektirir? Siz o ismi iyi biliyorsunuz derken neyi kastettiğinizi anlamadım. Eğer kastettiğiniz Bayındırlık eski Bakanı Koray Aydın ise 2yıl 7 ay YÜCE DİVAN'DA yargılandıktan sonra aklandı. Hem de oy birliği ile. Seçimlerden önce dokunulmazlıkları kaldıracağız deyip iktidar olduktan sonra dokunulmazlıkların arkasına sığınanların da bir an önce yargılanmaları dileklerimle.
gurbetten taraklılı
11.01.2010 / 22:57:32
Terörist başıda idam edilmekten kurtarıldı. İdamı kaldıranların kararı ne derece sağlıklıydı da Yüce Divana güveniverdiniz böyle? Yücelerin yücesi divanda bakalım nasıl yargılanacak?
Ali ASİLHAN
12.01.2010 / 08:51:23
Sayın Farkatan ve gibilerinin dikkatine 1-Güngör Uras’ın yazdığına göre, 29 Aralık 2009 tarihinde Tayyip Erdoğan Hükümeti, “Tütün Fonu”nu sıfırlama kararı aldı. Böylece Türkiye’ye yurtdışından ithal tütünlerin 1 kilosundan 3 dolar, başka ülkede üretilmiş 1 paket yabancı sigaradan da 40 cent vergi almaktan vazgeçti. Bunun yerine sigara fiyatlarına yüzde 15 zam yaptı. Yabancı sigara ve tütün ithal edenlerin ödeyeceği vergi, yerli sigara tiryakisinin sırtına yüklendi. işte sana Yetim hakkını yedirmek!
Ali ASİLHAN
12.01.2010 / 08:55:10
Örnek 2: VATAN Gazetesi Dış Haberler Servisi’nin haberine göre, Airbus şirketine “nakliye uçağı yaptırmak” için 9 ülke başvurdu. Bu 9 ülke arasında Türkiye de vardı. Paralar yatırıldı. Anlaşma yapıldı. 6 yıl geçti; tam uçaklar teslim edilecek, Airbus, “Her biri 175 milyon dolar demiştik ama zam yapmak zorundayım” diye anlaşma dışı ilave para istedi. 9 ülkenin 8’i Airbus’a istediği ilave parayı vermedi. Bir tek Türkiye’yi yönetmekte olan Tayyip Erdoğan Hükümeti’nin denetimindeki Milli Suvanma Bakanlığı’nın ilgili dairesi, Airbus’a ödenecek miktarı yükseltmeyi kabul etti. iŞTE SANA Yetim hakkı yedirmek!
Ali ASİLHAN
12.01.2010 / 08:56:48
Örnek 3: Özdemir İnce’nin yazdığına göre Tayyip Erdoğan Hükümeti’nin Kültür Bakanlığı’na bağlı TEDA Projesi, halktan toplanan vergilerle oluşmuş paralardan Nobel ödülü almış Orhan Pamuk’un kitaplarını yayınlasınlar diye yabancı yayınevlerine destek verdi. Para aktardı. Nobel almış, desteğe ihtiyacı olmayan Orhan Pamuk’un kitapları Slovakya, Güney Kore, Romanya, Brezilya, Estonya, Polonya, Ukrayna, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan, İspanya, Mısır, Bosna-Hersek, Hindistan, İsveç, Letonya, Norveç, İsrail’deki yayınevlerince yayınlandı. İşte sana Yetim hakkı yedirmek!
Ali ASİLHAN
12.01.2010 / 09:07:44
Örnek 4:VATAN Ankara ekonomi muhabiri Gülümhan Gülten’in yazdığına göre, geçiş ücreti alacaktık ve yılda 300 milyon dolar net kazancımız olacaktı. Oysa öyle bir anlaşma yapmışlar ki, Bakü-Ceyhan Boru hattından geçecek olan petrolün varil başına “geçiş ücretini” sabitlemişler. Petrol: Varili 30 dolar. Geçiş ücreti: 35 cent. Petrol: Varili 150 dolar. Geçiş ücreti: Yine 35 cent. Ayrıca “boru hatının yıllık doluluk (throughput) garantisi” de istenmemiş. Sonuç: “Yüzyılın Projesi”nden yılda 300 milyon dolar üzerinden 3 yılda 900 milyon dolar kazanması beklenen Türkiye’nin bu boru hatından 3 yıllık zararı 210 milyon dolar oldu. boru hattının açılışı Tayyip Erdoğan döneminde (2006’da) tantanalı törenle oldu ve 3 yıldır zarar etmesine rağmen itiraz edilmeyip Bakü-Ceyhan Boru Hattı, zararına çalıştırılmayaçalıştırılmaya devam edildi. Türk halkının sırtından yabancı petrol şirketlerine para aktarıldı. Aktarma devam ediyor. İşte sana Yetim hakkı yedirmek! Deniz fenerini,YİMPAŞ VS. SONRA!
tacettn farkatan
14.01.2010 / 18:06:45
Sayın ASİLHAN, hep "ona göre buna göre" Sizin kendinize ait bir fikriniz yok mu bu konuda?

YAZARIN SON YAZILARI

Anayasa Ve Ekonomi

Anayasa Ve Ekonomi

Asıl amaçları yargı denetiminden kaçmaktır. Bunların dışında Anayasa değişiklikleri ile esas yapılmak istenilen husus Türk Devletinin üniter yapısını bozarak ABD’nin arzuları istikametinde devletimizi federatif bir yapıya sokmaktır
Çarşafa Dolananlar Ve Çarşaflayanlar

Çarşafa Dolananlar Ve Çarşaflayanlar

Cumhuriyet döneminde kıt imkânlar ile oluşturulan Kamu İktisadi Teşebbüslerinin büyük çoğunluğu yabancilara satıldılar. Stratejik önemlerine bakılmaksızın haraç mezat satılan bu ekonomik değerlerin satışından elde edilen paralar vatandaşlarımıza istihdam yaratacak yatırımlara sokulmadı.
Sözde İslâmcılar

Sözde İslâmcılar

İstiklâl Harbi sırasında haçlı uzantıları ile mücadele eden Kuva-i Millicileri dinsizlikle suçlayıp düşmanla işbirliği yapanlar da sözüm ona İslâm adına hareket ediyorlardı!
Demokrasi

Demokrasi

Ülkemizde demokratikleşme adı altında yargının siyasallaştırılması, basının susturulması ve yandaşlaştırılması yönünde endişe verici gelişmelerin olduğunu görmekteyiz
Yeni Bir Seymen Alayı

Yeni Bir Seymen Alayı

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi olan milli devlet yapısının çökertilmesi için Türkiye’nin etnik yapısı sürekli kaşınmış ve Türkiye’nin çok etnikli bir nüfus yapısında, mozaik bir ülke olduğu tezi devamlı gündeme getirilerek Türkiyelilik kavramı ortaya atılmıştır.
Devlet Adamı Olabilmek

Devlet Adamı Olabilmek

Devlete isyan edip, Türk Askerine kurşun sıkanlara Kerbela muamelesi yapılmış. Bunu söyleyen kim? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan. Demek ki politikacı olmakla devlet adamı olunmuyor.

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.