Vicdan mı, Cüzdan mı?
İyilikle kötülüğün mücadelesi insanoğlunun yaratılışından bu güne devam etmektedir. İnsanlığın yok oluşuna kadar da sürecektir. Sağlamla çürüğün anlaşılamaz bir hale getirildiği dönemler fırsatçılar için en güzel dönemlerdir. Kendi menfaatlerine uygun olan zeminde kendilerine uygun kurdukları dengelerin ortadan kalkmasını istemeyen bu zihniyet, yaldızlı sözleri de ağızlarından hiç eksik etmezler. Sahte gülücükleri insanlara mutluluk vermez aslında. Onun içinde insanların bilinçlenmesini istemezler. Umut ve emek sömürüsü onlar için vaz geçilmez bir yoldur. Dillerinden eksik etmedikleri, seçilmiş güzel cümleciklerini nazikâne sarf ederken, içlerindeki hilelerini de gizlemeye çalışırlar. Yeryüzünde yaptıkları bozgunculuğu ıslah etme olarak algıladıkları için insanlığa da bir kurtuluş yolu olarak sunarlar. Kendilerinin düştüğü gafletin farkına varamadıkları için kendilerini birer kurtarıcı gibi addederler. Hırsızla bir olup çalmayı, ev sahibiyle oturup ağlamayı da iyi becerirler. İyi giyimli ama iyi niyetli olmayan bu şahsiyet (!) leri ilim ve irfandan yoksun olan toplumların anlaması zordur. Düşünce özgürlüğünden bahsederken düşünmenin suç olduğunu da ilke edinirler. Değişik kılıflarda sunmaya çalıştıkları sistemler hiçbir dönem insanlığa mutluluk verememiştir. Onun içinde insanlık insanlığın mutlu olabileceği bir sistemi yazarlarıyla çizerleriyle bütün engellemelere rağmen araştırmaya devam etmektedir.
Peki, üç günlük dünya dediğimiz bu gezegende bu kavgalar niye bitmek tükenmek bilmiyor. Paylaşmayı, bölüşmeyi niye öğrenemedik. İnsanlar birbirlerini niçin öldürürler. Niçin bu kavgalar sürüp gitmektedir. Ne farkımız var orta çağ insanıyla o zaman. Bumu çağdaşlık. O zamanlar insanlar taşla sopayla öldürülüyordu. Bu günde çağdaş bombalarla imha ediliyor. Her çağın kendisine göre imha silahları var. Hepimize yetebilecek bir dünyayı insanlara dar getiren zihniyet nedir sizce. Neyin kavgası dersiniz siz bu kavgaya. Hadi eskiler cahildi, hayatı bilmiyordu diyelim. Bu gün bizler onları örnek almış olmuyor muyuz? Yatırımlarımız insanlık için olsaydı bu gün dünya cennet olur, insanlıkta hayat bulurdu. Var bu işin içinde bir oyun, oyun içinde oyun. Bütün bu yanlışlara rağmen yeryüzünde paylaşabilen, paylaşmayı ibadet kabul eden iyi insanlarımız hala var. Vicdanlı insanların cüzdanına esir olmuş insanlarla mücadeleleri kıyamete kadar sürüp gidecek. Hakkın rızasını ve halkın teveccühünü kazanmak isteyen insanların sayıları da her geçen gün çoğalacak. Ve en gür seda mazlumların sedası olacaktır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, hakla batılın mücadelesi günümüze kadar gelmiş, bundan sonrada devam edecektir. Vicdanının sesini dinleyenler bir kenarda oturup hakemlik yapamaz. Mutlaka taraf olmalıdır. İzleyeceğimiz tek yol yeryüzünde tüm güzelliklerin diğer adıdır. Onları insanlığa çok gören bir zihniyetle mücadele etmek erdemli insanın işidir. Erdemli insan iç disiplinini oluşturmuş, kendini insanlığın mutluluğuna adamış ve mutlu olma şerefine nail olmuş olandır.