Anılarda Yolculuk.
Değerli Okurlar,
Bu soğuk günlerde önceki akşam sıcacık evimde çayımı yudumlarken sizlere hazırladığım yazı çocukluğumun belirli yaşlaşırında yaşadığım günlerden bir anı.
Tebessüm ederek okuyacağınızı düşündüğüm yazı olacak.
Kendimi ve yaşıtlarımı annemizin babamızın hatta dedemizin yaşıtları ile kıyaslamayacağım
Bizim çocukluğumuz döneminde bilgisayarımız cep telefonumuz tabletimiz olmadığı gibi pek çoğumuzun evinde televizyon bile yoktu. Şimdiki çocuklar gerçekten çok şanslı. Dileğimiz teknolojinin esiri olmamaları.
Bu yazıyı hazırlarken dışarıda öyle güzel kar yağıyor ki evde camdan dakikalarca seyrettim. Hatta cep telefonumla fotoğraflar çekip sosyal medyada takipçilerimle paylaştım. Paylaştığım fotoğrafların birinde ortaokulda Fen bilgisi öğretmenim İrfan Altılı’nın yorumunu gördüm
Öğretmenim – “İzzettin bana 1979 lu yılları anımsattın. Teşkkürler” diye yorum yazmış. Eşi İngilizce öğretmenim Süheyla Altılı’da bir başka fotoğrafımın altına –“Yine yollar kapanıyor mu?” yorumunu yazmış.
O yıllarda Taraklı’ya kar yağdığında Taraklı – Geyve arası yolun 2-3 hatta 4 gün kapalı olduğu olurdu. O günden bu günlere karayollarımız çok gelişti. Taraklı’da çok gelişti. O dönemlerde Taraklı-Geyve arasında yolcu taşıyan minibüsler vardı.Kapalı olan yolun açılmasıyla beraber minibüslerde günlük gazetelerin Taraklı’ya ulaşmasını beklerdik.Gazeteler kuponla ansiklopedi,kitap gibi hediyeler dağıtırdı.Ansiklopedi ve kitapları alabilmemiz için kuponları eksiksiz tamamlamamız gerekiyordu.Yine gazete eklerinde seri romanlar olurdu.Bunları okumak büyük keyifti. Yine o dönemlerde kar yağışı sonrasında Hisar bayırından kızakla kaymak hepimiz için büyük zevkti. Ne güzeldi o yıllar.
Yine gazete muhabirliğine nasıl başladığımı dün gibi hatırlıyorum.
Geyve’li emekli öğretmen Sedat Yılmaz… Allah rahmet eylesin.
1985 li yıllar… Yani ben 16 yaşındayım. Sedat Yılmaz Sakarya Gazetesi Geyve muhabirliği yapıyor. Haber yapmak için Taraklı’ya gelmiş.
O günlerde de öyle bir kar yağdı ki yine ben yaşıtlarımda Hisar bayırında kızakla kayıyorum. Biz kayarken Sedat Yılmaz’da fotoğrafımızı çekti. Ve bize çektiği fotoğrafın gazete de çıkacağını söyledi. Bir kaç gün sonra gazetede fotoğraflarımız çıktı. O kadar mutlu olmuştuk ki anlatamam.
Şiir yazmayı da çok severdim. Sedat Yılmaz’a yazdığım şiirlerden veriyor oda gazetede şiir köşesinde yayınlatıyordu. Bir müddet böyle devam etti. Kendisine –“Bende muhabir olmak istiyorum” dedim. Şiirle gazete sayfalarında başlayan buluşmalarım Sakarya Gazetesi muhabirliği, Hürriyet Gazetesi, TRT(Türkiye Radyo Televizyonu) Anadolu Ajansı ve Sakarya’da yayın yapan yerel televizyonlar, yerel gazeteler ve sonrasında 2002 yılında yayın hayatına başlayan YENİGÜN Gazetesi’n de gönül dostlarımla zirveye bayrağı taşımak üzere yola çıkmıştım.
Ve… Yıl oldu 2021…
Sakarya’nın lider gazetesi YENİGÜN’de yolumuza devam ediyorum
Haftaya Görüşmek üzere
Hoşçakalın…
#yazo-yolculuk #anilar